PİŞKİNCE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PİŞKİNCE harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli PİŞKİNCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PİŞİ11, ŞECİ10, EPİK8, EKİP8, İPEK8, KİPE8, PİKE8, PEKİ8, PENİ8, EŞİK7, EKŞİ7, İNİŞ7, İNCİ7, İNCE7, KİŞİ7, NİCE7, NECİ7, ŞİKE7, ŞENİ7, CENK7, ENİK4, EKİN4, İNİK4, İNEK4, İKEN4


ENİK


[isim]
  • Kedi, köpek vb. çok memeli hayvanların yavrusu

    Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[argo]
  • Çocuk

    Evliyim ya, üç de enik var arkamda. - Necati Cumalı


EKİN


[isim]
  • Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı durum

    Yağmur, vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ekin biti, ekin iti, ekin kargası


İNİK


[sıfat]
  • İnmiş, indirilmiş

    Pencere perdeleri hep inikti. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: inik deniz


İNEK


[isim]
  • Dişi sığır
[argo]
  • Çok çalışan öğrenci
[kaba konuşmada]
  • İbne
[sıfat] [mecaz]
  • Aptal, bön

Birleşik Kelimeler: inekhane, inek yağı, sağmal inek, denizineği, Macar ineği, süt ineği


EŞİK


[isim]
  • Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak

    Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını

    Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde.

[coğrafya]
  • Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar
[müzik]
  • Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü
[ruh bilimi]
  • Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşiğine yüz sürmek
  • eşiğini aşındırmak
  • eşik (veya eşiğini) atlamak

Birleşik Kelimeler: duyum eşiği


EKŞİ


[sıfat]
  • Sirke veya limon tadında olan
[isim]
  • Bu tadı veren şey

    Bu yemeğin ekşisi fazla kaçmış.

[mecaz]
  • Uygunsuz, yakışıksız

    Bu ekşi sözler, bu dik bakışlar, tabii hiç hoşlarına gitmedi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekşi yemedim ki karnım ağrısın

Birleşik Kelimeler: ekşi elma, ekşi kiraz, ekşikulak, ekşi maya, ekşi surat, ekşi yonca, ekşi yüz


İNİŞ


[isim]
  • İnme işi
[mecaz]
  • Gerileyiş, çöküş
[spor]
  • Araçlı jimnastikte, atlayarak veya hızlanarak araçtan ayrılma durumu

Birleşik Kelimeler: iniş aşağı, iniş çıkış, iniş takımları, yumuşak iniş


İNCİ


[isim]
  • İstiridye gibi bazı kavkılı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi
[sıfat]
  • Bu tanelerden yapılmış
[teklifsiz konuşmada]
  • Yanlışlığı sebebiyle gülünç olan söz veya cümle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inci (veya inciler) döktürmek
  • inci gibi

Birleşik Kelimeler: inci balığı, inci çiçeği, inci taşı


İNCE


[sıfat]
  • Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı

    İnce minare. İnce değnek. İnce kitap.

[mecaz]
  • İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı

    Aletler, uzun denemelerin, ince hesapların, birbirini tamamlayan bilgi ve diğer aletlerin mahsulüdür. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı

    Bu gülümseyişte, herkesin hemen seçemeyeceği bir ince alay gizli. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ince düşünmek
  • ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

Birleşik Kelimeler: ince ağrı, ince ayrım, ince bağırsak, ince donanma, ince düşünceli, ince gül yağı, ince hastalık, ince iş, ince karın ağrısı, ince kesim, ince saz, ince ses, ince sıva, ince tutkal, ince ünlü, ince yağ, ince yapılı, ince zar, inceden inceye


KİŞİ


[isim]
  • Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer

    Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim. - Ayla Kutlu

[dil bilgisi]
  • Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs

    Ben (tekil kişi), sen (tekil kişi), o (tekil kişi); biz (çoğul kişi.) siz (çoğul kişi), onlar (çoğul kişi).

[edebiyat]
  • Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse
[halk ağzında]
  • Eş, koca
[eskimiş]
  • Erkek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kişi arkadaşından bellidir
  • kişi ne yaparsa kendine yapar
  • kişinin kendine ettiğini kimse edemez
  • kişi refikinden azar
  • kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de

Birleşik Kelimeler: kişi başına, kişi eki, kişioğlu, kişizade, kişi zamiri, kişiler arası, kişiye özel, başkişi, bilirkişi, er kişi, gerçek kişi, hatun kişi, istenmeyen kişi, kaynak kişi, tüzel kişi, üçüncü kişi


NİCE


[sıfat]
  • Kaç, ne kadar
[zarf]
  • (ni'ce) Nasıl
[zarf]
  • (ni'ce) Uzun süreden beri

Birleşik Kelimeler: nice nice, bir nice


NECİ


[isim]
  • Ne iş yapar, ne ile uğraşır?

    Benim babam neciydi anne? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • neci oluyor!


ŞİKE (Kelime Kökeni: Fransızca chiqué)


[isim] [spor]
  • Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma
[mecaz]
  • Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma

    Bu işte şike var.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şike yapmak


ŞENİ (Kelime Kökeni: Arapça şenīʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici

    En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler. - Ercüment Ekrem Talu


CENK (Kelime Kökeni: Farsça ceng)


[isim]
  • Kahramanca mücadele, çarpışma, savaş

    Kale burçlarında cenge çağrı davulları vuruldu. - Nezihe Araz

[mecaz]
  • Büyük çaba, uğraş, kavga, çekişme

    Her dakikam bir ayrı cenk ile geçiyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cenk etmek