PİYAZCILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PİYAZCILIK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli PİYAZCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

CAZİP15, PİYAZ14, ZIPKA13, CIZIK13, CILIZ13, AYICI12, KAYIP12, PAYLI12, YAPIK12, YALPI12, CAZLI12, CALİP12, YALIZ11, YAZIK11, AZILI10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KIZIL10, KAPLI10, KALIP10, APLİK9, AZLIK9, KALCI9, KAZIL9, YILIK9, YILKI9, AYLIK8, LAYIK8


AYLIK


[isim]
  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]
  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]
  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]
  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı


LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)


[sıfat]
  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak


APLİK (Kelime Kökeni: Fransızca applique)


[isim]
  • Duvar şamdanı, duvar lambası

AZLIK


[isim]
  • Az olma durumu

    Bu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor. - Asaf Halet Çelebi


KALCI


[isim]
  • Kal işi yapan kimse

KAZIL


[isim]
  • Kıldan bükülmüş, çuval dikmekte kullanılan ip, sicim

YILIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Çarpık, eğri (ağız)

YILKI


[isim] [halk ağzında]
  • At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü

AZILI


[sıfat]
  • Gözü bir şeyden yılmayan, azgın

    Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]
  • Çok şiddetli, korkunç

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


ACILI


[sıfat]
  • Acı katılmış olan

    Acılı tarhana.

[mecaz]
  • Acısı olan, kederli

    Pek acılı bir geçmişi bulunan roman kahramanım burada bütün dertlerinden kurtulur. - Adalet Ağaoğlu


ALICI


[isim]
  • Satın almak isteyen kimse, müşteri

    Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir. - Nazım Hikmet

[sıfat]
  • Kendisine bir şey gönderilen kimse
[fizik]
  • Almaç
[sinema] [televizyon]
  • Kamera
[halk ağzında]
  • Azrail

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alıcı bulmak
  • alıcı çıkmak
  • alıcı gözüyle bakmak
  • alıcı kılığına girmek

Birleşik Kelimeler: alıcı kuş, alıcı ödemeli, az alıcı, can alıcı, gelin alıcı, göz alıcı, ışınım alıcısı, televizyon alıcısı


AKICI


[sıfat]
  • Akma özelliği olan
[edebiyat]
  • Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis

    Çevirilerinde kullandığı güzel, akıcı dil başarıyordu bunu. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: akıcı ünsüz


ILICA


[isim]
  • Sıcak su çıkan yer
[isim]
  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

KIZIL


[isim]
  • Parlak kırmızı renk
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta - Ahmet Haşim

[sıfat] [mecaz]
  • Aşırı derecede olan

    Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Komünist
[tıp]
  • Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık
[halk ağzında]
  • Altın

Birleşik Kelimeler: kızılağaç, Kızılbaş, kızılboya, kızılçam, Kızılderili, Kızılelma, kızılgeyik, kızıl ısı, kızıl iblis, kızılkanat, kızılkantaron, kızıl kıyamet, kızılkök, kızılkurt, kızılkuyruk, kızılötesi, kızılsöğüt, kızıl su yosunları, kızılşap, kızılyaprak, kızılyara, kızıl yel, kızılyörük, kankızıl


KAPLI


[sıfat]
  • Kaplanmış olan

    Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı. - Ömer Seyfettin