PİYAN ile Oluşan Kelimeler (PİYAN Kelime Türetme)



PİYAN harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. PİYAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Piyan kelimesinin anlamı nedir? Piyan ile başlayan kelimeler. İçinde piyan olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

PİYAN11

4 Harfli Kelimeler

NAİP8, AYİN6, AYNİ6, YANİ6

3 Harfli Kelimeler

PAY9, AYN5, YAN5, ANİ3

2 Harfli Kelimeler

İP6, AY4, YA4, AN2, İN2


AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)


[isim]
  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim] [halk ağzında]
  • İki tarla arasındaki sınır
[isim]
  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.


İN


[isim]
  • Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in gibi

[isim]
  • İnsan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • in cin
  • in cin top oynamak
  • in cin yok
  • in misin, cin misin


ANİ (Kelime Kökeni: Arapça ānī)


[sıfat]
  • Ansızın yapılan

    Ani bir hareketle Çakır'ın omzunu kavradı, öne itti, sonra aynı kuvvetle geri çekip bastırdı, - Tarık Buğra

[zarf]
  • Ansızın, birdenbire

    Öyle ani ve haşin çıkmıştı ki bu soru, karşıdaki boş bulunup ismini söyledi. - Elif Şafak


AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


AYN (Kelime Kökeni: Arapça ʿayn)


[isim] [eskimiş]
  • Göz

Birleşik Kelimeler: aynısefa


YAN


[isim]
  • Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil

    Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]
  • Üstte, altta, arkada veya önde olmayan
[sıfat]
  • İkinci derece olan

    Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu. - Metin And

[sıfat]
  • Tali

    Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler. - Anayasa

[zarf]
  • Bir tarafa yönelerek
[mecaz]
  • İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri
[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
[matematik]
  • Bir denklemde `=` işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
[spor]
  • Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • -den yana
  • -den yana çıkmak
  • -den yana olmak
  • yan bakmak
  • yan basmak
  • yan çizmek
  • yan gelip oturmak (veya yatmak)
  • yan gelmek
  • yan gözle bakmak
  • yanına almak
  • yanına bırakmamak (veya koymamak)
  • yanına kalmak
  • yanına kâr kalmak
  • yanına salavatla varılmaz
  • yanına salavatla yaklaşılmak
  • yanına yaklaştırmamak
  • yanından bile geçmemiş
  • yanında olmak
  • yan pala Zeydün
  • yan tutmak
  • yan yatmak

Birleşik Kelimeler: yan atışı, yan bakış, yan cümle, yan çizgisi, yan dal, yan etki, yan flüt, yan hakem, yan kabağı, yan kâğıdı, yankesici, yan ödeme, yan sanayi, yan tesir, yantutmaz, yan tümce, yan ürün, yan yan, yan yana, yan yargıcı, yan yol, yan yüzergiller, yanı başı, yanıkara, bir yana, bir yanda, bir yandan, öte yandan, alt yanı


AYİN (Kelime Kökeni: Farsça āyīn)


[isim] [din bilgisi]
  • Dinî tören, ritüel
[eskimiş] [müzik]
  • Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı

Birleşik Kelimeler: ayinicem


AYNİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaynī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Gözle ilgili
[sıfat] [eskimiş]
  • Para olarak değil, madde olarak verilen

    Ayni yardım.

Birleşik Kelimeler: ayni hak


YANİ (Kelime Kökeni: Arapça yaʿnī)


[bağlaç]
  • `Demek oluyor ki` anlamlarında bir söz

    Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor. - Tarık Buğra

[zarf]
  • `Sözün kısası, doğrusu` anlamlarında bir söz

    Tesadüf ama bu kadar olur yani. - Haldun Taner


İP


[isim]
  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi


NAİP (Kelime Kökeni: Arapça nāʾib)


[isim] [tarih]
  • Tahtta hükümdar olmadığı zaman veya hükümdarın çocukluğu sırasında devleti yöneten kimse

    Kral naibi.


PAY


[isim]
  • Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse
[ekonomi]
  • Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj
[matematik]
  • Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı

    1/2 kesrinin payı 1 sayısıdır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pay bırakmak
  • pay biçmek
  • pay çıkarmak
  • pay etmek
  • payına düşmek
  • payını almak
  • pay vermek

Birleşik Kelimeler: pay senedi, arsa payı, aslan payı, aşınma payı, dikiş payı, ham payı, kardeş payı, kâr payı, katkı payı, kıl payı, makas payı, sus payı, yıpranma payı, kendi payına


PİYAN (Kelime Kökeni: Fransızca pian)


[isim] [tıp]
  • Mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcak bölge hastalığı