PİKNOMETRE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PİKNOMETRE harflerini içeren 5 harfli 81 kelime bulunuyor. 5 harfli PİKNOMETRE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TROMP11, TEMPO11, KEPME10, OPTİK10, POKER10, PİTON10, PORTE10, POTİN10, PERMİ10, PERON10, TOPİK10, TEPME10, KEPİR9, PİKET9, PRİNT9, PEREN9, PERKİ9, PETEK9, PEKİN9, TEPKİ9, TEPKE9, TEPİR9, TEPİK9, KROME7, MİKRO7, METRO7, MOREN7, MONTE7, ROMEN7, ERMEK6, ERMİN6, EROİN6, ETMEK6, ETMEN6, ERİME6, İRKME6, İNMEK6, İTMEK6, İMREN6, KORTE6, KEREM6, KERİM6, KETON6, KEMER6, KEMRE6, METİN6, METRE6, MERET6, MEREK6, NİMET6, NOTER6, ORKİT6, ROKET6, TONİK6, TONER6, TORİK6, TRİKO6, TEMİN6, TEMEK6, TENOR6, TEORİ6, TERME6, TERİM6, TEKME6, ERKEN5, ERKİN5, ETKEN5, ETKİN5, ETNİK5, KERTE5, KERTİ5, KETEN5, KENET5, NEKRE5, TİNER5, TERKİ5, TEREK5, TEKNE5, TEKİR5, TEKİN5, TEKER5


ERKEN


[zarf]
  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ETKEN


[isim]
  • Etki eden şey, faktör

    Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And

[kimya]
  • Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
[dil bilgisi]
  • Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı

    Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde


ETKİN


[sıfat]
  • Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
  • Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
  • Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin


ETNİK (Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)


[sıfat] [toplum bilimi]
  • Kavimle ilgili, budunsal, kavmî

KERTE


[isim]
  • İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
[mecaz]
  • Derece, radde

    Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kertesine gelmek
  • kertesine getirmek

Birleşik Kelimeler: son kerte


KERTİ


[isim]
  • Kerte
[sıfat] [halk ağzında]
  • Bayat (ekmek, et)

KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)


[isim] [bitki bilimi]
  • Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
[sıfat]
  • Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)

    Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni


KENET


[isim]
  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili


NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci

    Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay


TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)


[isim] [kimya]
  • İnceltici

TERKİ


[isim]
  • Eyerin arka bölümü

    Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkisine almak


TEREK


[isim] [eskimiş]
  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf

TEKNE


[isim]
  • Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap

    Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti. - Yaşar Kemal

[denizcilik]
  • Bir tür küçük deniz taşıtı

    Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda. - Halikarnas Balıkçısı

[denizcilik]
  • Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü
[jeoloji]
  • Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı
[coğrafya]
  • Havza
[müzik]
  • Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası

Birleşik Kelimeler: tekne kazıntısı, kaba tekne, livarlı tekne, duş teknesi, gangama teknesi, hamur teknesi, mercan teknesi


TEKİR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
[sıfat]
  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz