PEŞİNAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PEŞİNAT harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli PEŞİNAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Peşinat ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Peşinat olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

PİŞT11, ETAP8, İTAP8, NAİP8, PATİ8, PENA8, PENİ8, TEPİ8, TAPİ8, ATEŞ7, EŞİT7, İNŞA7, İŞTE7, İAŞE7, NAŞİ7, ŞİTA7, ŞENİ7, İNAT4, İANE4, NİTE4, TANE4, TEİN4


İNAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿinād)


[isim]
  • Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim

    Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra

[sıfat] [halk ağzında]
  • İnatçı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inadım inat olmak
  • inadı tutmak
  • inat etmek

Birleşik Kelimeler: eşek inadı, gâvur inadı, katır inadı, keçi inadı


İANE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāne)


[isim] [eskimiş]
  • Yardım

    Sen birkaç kuruş iane verirsen belki bir şey olur. - Memduh Şevket Esendal


NİTE


[zarf] [eskimiş]
  • Nasıl, niçin

TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)


[isim]
  • Herhangi bir sayıda olan şey, adet
[bitki bilimi]
  • Çekirdekli küçük meyve

    Üzüm tanesi. Nar tanesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tane bağlamak

Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane


TEİN (Kelime Kökeni: Fransızca théine)


[isim]
  • Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

ATEŞ (Kelime Kökeni: Farsça āteş)


[isim]
  • Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr

    Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[mecaz]
  • Öfke, hırs, hınç

    Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı. - Tarık Buğra

[mecaz]
  • Coşkunluk

    Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Tehlike, felaket

    Kendinizi ateşe atıyorsunuz.

[mecaz]
  • Büyük üzüntü, acı

    İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ateş!
  • ateş açmak
  • ateş almak
  • ateş almaya mı geldin?
  • ateş bacayı (veya saçağı) sarmak
  • ateş basmak
  • ateş çıkmak
  • ateş demekle ağız yanmaz
  • ateş düştüğü yeri yakar
  • ateş etmek
  • ateşe tutmak
  • ateşe vermek
  • ateşe vurmak
  • ateşe vursa duman vermez
  • ateş gibi
  • ateş gibi kesilmek
  • ateş gibi yanmak
  • ateşi başına vurmak
  • ateşi çıkmak (veya yükselmek)
  • ateşi düşmek
  • ateşine yanmak
  • ateşini almak
  • ateşi uyandırmak
  • ateş kesilmek
  • ateş kesmek
  • ateşle barut bir yerde durmaz
  • ateşle oynamak
  • ateşler içinde yanmak
  • ateş olmayan yerden duman çıkmaz
  • ateş olsa cirmi kadar yer yakar
  • ateş püskürmek
  • ateş saçmak
  • ateş vermek
  • ateş yağdırmak

Birleşik Kelimeler: ateş balığı, ateş böceği, ateş çiçeği, ateş düşürücü, ateş gecesi, ateş gemisi, ateş hattı, ateş kayığı, ateşkes, ateş kırmızısı, ateş küre, ateş pahası, ateş parçası, ateş tuğlası, ateşten gömlek, alabanda ateş, çapraz ateş, bar ateşi, baraj ateşi, batarya ateşi, fındık ateşi, imha ateşi, Rum ateşi, taciz ateşi, yaylım ateşi


EŞİT


[sıfat]
  • Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi

    Bunlar bastonlarına dayanarak hep eşit adımlarla yürürler. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: eşit çenetli


İNŞA (Kelime Kökeni: Arapça inşāʾ)


[isim]
  • Yapı kurma, yapı yapma, kurma

    Köprü inşası.

[edebiyat]
  • Düzyazı veya şiir kaleme alma, yazıya dökme
[edebiyat]
  • Düzyazı
[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Dilek kiplerine verilen genel ad

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inşa etmek


İŞTE


[edat]
  • Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık

    İşte bu iki adam bir aralık göz göze geldiler. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu


İAŞE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāşe)


[isim] [eskimiş]
  • Yedirip içirme, besleme, bakma

    İaşe son derece fena idi, açıkçası kıtlık vardı. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iaşe etmek

Birleşik Kelimeler: iaşe ve ibate


NAŞİ (Kelime Kökeni: Arapça nāşī)


[zarf] [eskimiş]
  • Ötürü

    Hastalığından naşi gelemedi.


ŞİTA (Kelime Kökeni: Arapça şitāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Kış

ŞENİ (Kelime Kökeni: Arapça şenīʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici

    En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler. - Ercüment Ekrem Talu


ETAP (Kelime Kökeni: Fransızca étape)


[isim] [spor]
  • Aşama

İTAP (Kelime Kökeni: Arapça ʿitāb)


[isim] [eskimiş]
  • Paylama, azarlama

    Bazen o kadar güzel ve orijinal şeyler söylüyordu ki onları dinlemek itaba ve hücuma maruz kalan için bile bir zevk teşkil ediyordu. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itap etmek