PEYGAMBERANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PEYGAMBERANE harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli PEYGAMBERANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GABYA13, PAGAN13, GAMBA12, PEMBE12, YAPMA12, ERBAP11, GEBRE11, PARYA11, PAYAN11, PENYE11, PAYEN11, PRAYA11, REBAP11, YENGE11, YEGAN11, AMPER10, BAMYA10, BAYMA10, GEMRE10, GERME10, MANGA10, PERMA10, RAMPA10, BEYAN9, BAYAN9, ERGEN9, GRENA9, GEREN9, PEREN9, YABAN9, AMBAR8, AMBER8, BANMA8, BAREM8, EMAYE8, MEYAN8, MARYA8, MAYNA8, YENME8, YERME8, YAMAN8, YANMA8, YARMA8, AYRAN7, BARAN7, ERBAA7, REAYA7, YARAN7, YAREN7, ENEME6, EMARE6, ARENA5


ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)


[isim]
  • Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
[mecaz]
  • Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

ENEME


[isim]
  • Enemek işi

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)


[isim] [eskimiş]
  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


AYRAN


[isim]
  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü


BARAN (Kelime Kökeni: Farsça bārān)


[isim] [eskimiş]
  • Yağmur

ERBAA


[isim]
  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)


[isim] [eskimiş]
  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
[mecaz]
  • Hristiyan

YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)


[isim]
  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]
  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.


YÂREN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)


[isim]
  • Arkadaş, yakın dost

    Görmeye gelenleri, hâl hatır soranları / Sevgili yârenleri görmez olasın bir gün - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: yârenbaşı


AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)


[isim]
  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]
  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]
  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı


AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)


[isim]
  • Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde

    Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya

Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber


BANMA


[isim]
  • Banmak işi

BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)


[isim]
  • Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge

    Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


EMAYE (Kelime Kökeni: Fransızca émaillé)


[sıfat]
  • Üzeri emayla kaplanmış olan

    Emaye tencere.

[isim]
  • Fotoğrafçılıkta ışığa karşı hassas malzeme

MEYAN


[isim] [bitki bilimi]
  • Meyan kökü

Birleşik Kelimeler: meyan balı, meyan kökü, acı meyan, dikenli meyan

[isim] [eskimiş]
  • Ara, orta

    Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: bu meyanda

[isim] [müzik]
  • Şarkıların makam geçişlerinin yapıldığı ve melodik hareketin nakarata bağlandığı bölüm