PENÇE ile Oluşan Kelimeler (PENÇE Kelime Türetme)



PENÇE harflerinden oluşan 9 kelime bulunuyor. PENÇE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pençe kelimesinin anlamı nedir? Pençe ile başlayan kelimeler. Pençe ile biten kelimeler. İçinde pençe olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

PENÇE12

4 Harfli Kelimeler

PEÇE11, ÇENE7

3 Harfli Kelimeler

PEÇ10, EPE7

2 Harfli Kelimeler

PE6, ÇE5, EN2, NE2


EN


[isim]
  • Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı

    Kumaşın eni. Yolun eni. Kâğıdın eni.

[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret
[zarf]
  • Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime

    En iyi adamını yollamış buraya. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • en kötü günümüz böyle olsun

Birleşik Kelimeler: en aşağı, en azından, enberi, enöte


NE


[kimya]
  • Neon elementinin simgesi
[zamir]
  • Hangi şey
[sıfat]
  • Hangi

    Güzel heykel, ne yandan bakarsan, ne yana çevirirsen gene güzeldir. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[sıfat]
  • Nasıl

    Bu ne kıyafet?

[zarf]
  • Neden

    Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun? - Burhan Felek

[zarf]
  • Şaşma veya abartı bildiren bir söz

    Ne sıcak, ne sıcak! Ne güzel çiçekler! Ne kaba adam!

[ünlem]
  • Soru biçiminde şaşma bildiren ünlem

    Ne, yıkıldı ha!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle

Birleşik Kelimeler: ne âlâ, neme gerek, neme lazım


ÇE



PE



ÇENE (Kelime Kökeni: Farsça çāne)


[isim]
  • Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[denizcilik]
  • Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık
[mecaz]
  • Çok konuşma huyu, gevezelik

    Sende de çene var ha!

[halk ağzında]
  • Köşe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çene çalmak
  • çenen tutulsun!
  • çene patlatmak
  • çenesi açılmak
  • çenesi atmak
  • çenesi durmamak
  • çenesi düşmek
  • çenesi kilitlenmek
  • çenesine vurmak
  • çenesini açmak
  • çenesini açtırmak
  • çenesini bağlamak
  • çenesini bıçak açmamak
  • çenesini dağıtmak
  • çenesini kapatmak
  • çenesinin bağı çözülmek
  • çenesini tutmak
  • çenesi oynamak
  • çene yarıştırmak
  • çene yetiştirmek
  • çene yormak

Birleşik Kelimeler: çene çukuru, çene kavafı, çene yarışı, çene yarıştırma, çenesi düşük, çenesi kuvvetli, çeneye kuvvet, alt çene, çalçene, ökçe çene, üst çene


EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)


[isim] [spor]
  • Delici kılıç

PEÇ (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Rus mimarisinde odaları ısıtmak için yapılan fırın tarzı ocak

PEÇE (Kelime Kökeni: İtalyanca pezza)


[isim] [eskimiş]
  • Kadınların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü, nikap

    En büyük günahımız yüzümüzde bir peçe, sırtımızda bir çarşaf olması. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Maske, sır, giz

    Bu düzme cadının peçesini kaldırmalıyız. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


PENÇE (Kelime Kökeni: Farsça pence)


[isim]
  • Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları

    Kuş beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç

    Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[halk ağzında]
  • El

    Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pençe atmak
  • pençesine düşmek
  • pençe vurmak

Birleşik Kelimeler: pençe pençe, beşpençe, çakır pençe, şirpençe, aslanpençesi, kurtpençesi, tavukpençesi