PAYELENDİRMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



PAYELENDİRMEK harflerini içeren 8 harfli 50 kelime bulunuyor. 8 harfli PAYELENDİRMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİPLEMEK15, DELEPMEK15, DAMPERLİ15, DEPRENME15, PEYLENME15, PEYLEMEK15, PERMİYEN15, PERDELİK14, PEDERLİK14, PEDERANE14, APRELEME13, DERMEYAN13, EPİKEREM13, MERİDYEN13, YELDİRME13, YEDİRMEK13, YEDİLMEK13, KADERİYE12, LAEDRİYE12, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DİRENMEK11, DELİNMEK11, DENİLMEK11, DENKLEME11, DERLEMEK11, DERLENME11, DELİRMEK11, DERİLMEK11, İRDELEME11, KADEMELİ11, KAMERİYE11, KEMALİYE11, MENDİREK11, YİNELEME11, YENİLMEK11, YENİLEME11, YERİLMEK11, YERİNMEK11, ERDENLİK10, KARDELEN10, KALENDER10, YARENLİK10, ENİKLEME9, İNEKLEME9, KİRLENME9, KARELEME9, RENKLEME9


ENİKLEME


[isim]
  • Eniklemek işi

İNEKLEME


[isim]
  • İneklemek işi

KİRLENME


[isim]
  • Kirlenmek işi

    Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa


KARELEME


[isim]
  • Karelemek işi
[matematik]
  • Herhangi bir çokgenle eş değerli bir kare çizme
[matematik]
  • Eş değer bir kare ile hesaplama

RENKLEME


[isim]
  • Renklemek işi

ERDENLİK


[isim]
  • Kızlık

    Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri


KARDELEN


[isim] [bitki bilimi]
  • Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki (Galanthus nivalis)

KALENDER (Kelime Kökeni: Farsça ḳalender)


[isim]
  • Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint
[zarf]
  • Özensiz, kılıksız bir biçimde

    İnsan kalender gezmekten rahat edebilir. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kalender meşrep


YÂRENLİK


[isim]
  • Yakın arkadaşlık, muhabbet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yârenlik etmek


DİNLEMEK


[-i]
  • İşitmek için kulak vermek

    Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Uymak, baş eğmek, itaat etmek

    Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit


DİNELMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Ayakta durmak
[-e] [mecaz]
  • Karşı koymak, kafa tutmak

DİKLENME


[isim]
  • Diklenmek işi

    Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin


DİLENMEK


[nesnesiz]
  • Sadaka istemek

    Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal

[-den] [mecaz]
  • Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

    Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci


DİRENMEK


[nesnesiz]
  • Herhangi bir düşüncede, bir istekte veya bir durumda ayak diremek, inat etmek, ısrar etmek, taannüt etmek

    Tek tük direnen çıktıysa da çürük yumurta gibi kısa zamanda eziliverdi. - Kerim Korcan


DELİNMEK


[nesnesiz]
  • Delme işi yapılmak

    Kızın kulağı delindi.

[mecaz]
  • Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak

    Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.