PAYDAŞLI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PAYDAŞLI harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli PAYDAŞLI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Paydaşlı ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Paydaşlı olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

APIŞ12, APAŞ11, AYIP11, PAŞA11, YAPI11, ADAP10, AYAŞ9, ADAŞ9, DAYI9, YAŞA9, ADAY8, ALIŞ8, LAPA8, PALA8, AYLI7, ADLI7, ADIL7, ALDI7, YALI7, AYLA6, AYAL6, ALAY6


AYLA


[isim]
  • Hale

Birleşik Kelimeler: ışık aylası


AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)


[isim] [eskimiş]
  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık


ALAY


[isim]
  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

[askerlik]
  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]
  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu


AYLI


[sıfat]
  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

[halk ağzında]
  • Gebe

ADLI


[sıfat]
  • ... adını taşıyan, isimli

    Geçen gün 'Kayıp Mektup' adlı oyunu ikinci kez gördüm. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: adlı adıyla, adlı sanlı, eş adlı


ADIL


[isim] [dil bilgisi]
  • Zamir

ALDI


[halk ağzında]
  • `söylemeye başladı` anlamında kullanılan bir söz

    Aldı Kerem. Aldı Köroğlu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al (veya alın) ...
  • alaşağı etmek
  • al aşağı vur yukarı
  • al benden de o kadar
  • al birini, vur ötekine (veya birine)
  • aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • aldı sazı eline
  • al gülüm ver gülüm
  • alıp başını gitmek
  • alıp götürmek
  • alıp satmaz görünmek
  • alıp sattığı olmamak
  • alıp vereceği olmamak
  • alıp verememek
  • alıp vermek
  • alıp yürümek
  • al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • almadan vermek Allah'a mahsus
  • almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
  • al malın iyisini, çekme kaygısını
  • alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
  • al sana bir ... daha
  • al takke ver külah


YALI (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Sahil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalı kazığı gibi

Birleşik Kelimeler: yalı ağası, yalı boyu, yalı bülbülü, yalıçapkını, yalı uşağı, yalı yar


ADAY


[isim]
  • Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse

    Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. - Mahmut Yesari

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aday göstermek
  • aday olmak

Birleşik Kelimeler: aday adayı


ALIŞ


[isim]
  • Alma işi

Birleşik Kelimeler: alış fiyatı, alışveriş, efektif alış


LAPA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu

    Bulgur lapası. Pirinç lapası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lapa gibi
  • lapa vurmak


PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)


[isim]
  • Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

    Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pala çalmak (veya sallamak)
  • pala çekmek
  • pala sürtmek

Birleşik Kelimeler: pala bıyık

[isim] [halk ağzında]
  • Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

    Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar


AYAŞ


[isim]
  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri

ADAŞ


[isim]
  • Adları aynı olanlardan her biri

    Adaşının, neyin nesi olduğunu hiç bilmiyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


DAYI


[isim]
  • Annenin erkek kardeşi

    Dayımı el pençe divan karşılar, ne yiyip ne içeceğini sormazdı çünkü bilirdi. - Aydın Boysan

[sıfat] [halk ağzında]
  • Cesur, yiğit
[ünlem] [halk ağzında]
  • Yaşlı erkeklere söylenen bir seslenme sözü

    O kadarcık okumaktan kanun anlaşılsa avukata ekmek mi kalırdı, dayı! - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Kayırıcı

    Bunların çok bariz olan bir tarafı da siyasi dayıları sık sık değiştirmeleridir. - Peyami Safa

[argo]
  • Kabadayı
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp'ta seçimle başa getirilen yönetici

Birleşik Kelimeler: dayı kızı, dayı oğlu, dayızade, kabadayı