PAVYONCULUK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PAVYONCULUK harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli PAVYONCULUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOVCU16, PULCU14, YUVAK14, KOPYA12, KOVAN12, KAVUN12, LAVUK12, VOLAN12, VOKAL12, YOLCU12, KUPON11, YONCA11, KOLCU10, KOPAL10, LAPON10, POLKA10, KOYUN9, LONCA9, UYLUK9, YOLUK9, ALYON8, KOLAY8, KONYA8, OYNAK8, YUNAK8, YOLAK8, KULUN7, ONLUK7, UNLUK7, KOLAN6


KOLAN


[isim]
  • At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer

    Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolan çekmek
  • kolan vurmak

Birleşik Kelimeler: kolan balığı


KULUN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Altı aylığa kadar olan at veya eşek yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kulun atmak


ONLUK


[sıfat]
  • On birimden, on parçadan oluşan
[mecaz]
  • On üzerinden tam not alan

    Onluk bir öğrenci.

[isim] [eskimiş]
  • On para, on kuruş, on lira veya on bin lira değerinde olan para

    Bir iki mecidiyenin arasına sıkışmış bir onluğu ararken arkadan bir araba geliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: onluk bozma


UNLUK


[isim]
  • Değirmende unun biriktiği yer
[sıfat]
  • Un yapılmaya elverişli, temizlenmiş (buğday)

ALYON (Kelime Kökeni: Fransızca Antoine Alleon'un adından)


[sıfat] [argo]
  • Çok zengin (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alyon kesilmek


KOLAY


[sıfat]
  • Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı

    Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[isim]
  • Kolaylık

    İşin kolayını buldum.

[zarf]
  • Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kolay gele! (veya gelsin!)
  • kolayına bakmak (veya kaçmak)
  • kolayına gelmek
  • kolayını bulmak
  • kolayı var

Birleşik Kelimeler: kolay kolay, dile kolay


KONYA


[isim]
  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

OYNAK


[sıfat]
  • Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli

    Boğaz'ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı korkuya benzer bir ürperti geçirilir. - Samiha Ayverdi

[anatomi]
  • Bükülüp doğrulmaya elverişli olan (eklem)

    Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik... - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: oynak kemiği


YUNAK


[isim] [halk ağzında]
  • Hamam
[isim]
  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

YOLAK


[isim] [halk ağzında]
  • Patika

    Evlerinin önü yoldur yolaktır / Başımızda dönen derttir dolaptır - Halk türküsü


KOYUN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)
[mecaz]
  • Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
  • koyun gibi
  • koyun kaval dinler gibi dinlemek
  • koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler

Birleşik Kelimeler: koyun bakışlı, koyun baklası, koyun dede, koyun eti, koyungöbeği, koyungözü, koyun mantarı, koyunyünü, kıvırcık koyun, Asya koyunu, bozkır koyunu, merinos koyunu, yaban koyunu

[isim]
  • Kollar arası, kucak

    Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Koruyucu, şefkatli çevre

    Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koynuna almak
  • koynuna girmek
  • koynunda yılan beslemek

Birleşik Kelimeler: koyun koyuna, koyun otu, yüzükoyun


LONCA (Kelime Kökeni: İtalyanca loggia)


[isim] [eskimiş]
  • Belli bir iş kolunda usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek, korporasyon

    Bu iş için loncada, isim duası yapılır. - Samiha Ayverdi

Birleşik Kelimeler: lonca ustası, esnaf loncası


UYLUK


[isim] [anatomi]
  • Kalçadan dize kadar olan bacak bölümü

    Kalçalarının ve uyluklarının her basamakta aldığı şekil, kalbinde dayanılmaz heyecanlar alevlendiriyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: uyluk kemiği


YOLUK


[sıfat]
  • Yolunmuş olan

    Nuran, yoluk kaşlarını parmaklarıyla düzeltiyordu. - Mahmut Yesari


KOLCU


[isim]
  • Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız

    Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]
  • Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse

    Kolcuya hizmetçi ısmarladık.

Birleşik Kelimeler: gümrük kolcusu, kaldırma kolcusu, reji kolcusu