PAVLONYA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PAVLONYA harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli PAVLONYA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYVA12, NOVA11, OVAL11, AVAL10, LAVA10, VANA10, OPAL9, PANO9, LAPA8, PLAN8, PALA8, AYOL7, ONAY7, OLAY7, AYLA6, AYNA6, AYAN6, AYAL6, ALAY6, ANAL4, ALAN4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


AYLA


[isim]
  • Hale

Birleşik Kelimeler: ışık aylası


AYNA (Kelime Kökeni: Farsça āyīne)


[isim]
  • Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat

    Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya? - Orhan Veli Kanık

[sıfat] [argo]
  • İyi bir durumda, yolunda

    İşimiz ayna.

[mecaz]
  • Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey

    Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır. - Haldun Taner

[denizcilik]
  • Küreğin yassı uç bölümü
[denizcilik]
  • Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
[denizcilik]
  • Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayna gibi

Birleşik Kelimeler: aynagöz, ayna taşı, ayna tırnağı, döner ayna, boy aynası, cüce aynası, deniz aynası, dev aynası, dikiz aynası, endam aynası, ışık aynası


ÂYAN (Kelime Kökeni: Arapça aʿyān)


[isim] [eskimiş]
  • İleri gelenler
[sıfat] [eskimiş]
  • Belli, açık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayan olmak

Birleşik Kelimeler: ayan beyan


AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)


[isim] [eskimiş]
  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık


ALAY


[isim]
  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

[askerlik]
  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]
  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu


AYOL


[ünlem] [teklifsiz konuşmada]
  • Genellikle kadınların kullandığı bir seslenme sözü

    Ayol, bu kaçıncı duruş? - Reşat Nuri Güntekin


ONAY


[isim]
  • Uygun bulma, tasdik, icazet, izin

    Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi. - İhsan Oktay Anar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • onay (veya onayını) almak


OLAY


[isim]
  • Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka

    O olaydan sonra bir daha yalnız kalmamıştık onunla. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olay çıkarmak
  • olayın üstüne gitmek
  • olay yapmak
  • olay yaratmak

Birleşik Kelimeler: olay bilimi, gölge olay, sosyal olay, devinme olayı, şiddet olayı


LAPA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu

    Bulgur lapası. Pirinç lapası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lapa gibi
  • lapa vurmak


PLAN (Kelime Kökeni: Fransızca plan)


[isim]
  • Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen

    Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar. - Haldun Taner

[sinema] [televizyon]
  • Çekim
[mecaz]
  • Düşünce, niyet, maksat, tasavvur

    Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • plan kurmak

Birleşik Kelimeler: arka plan, geri plan, nâzım plan, ilk planda, eylem planı


PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)


[isim]
  • Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

    Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pala çalmak (veya sallamak)
  • pala çekmek
  • pala sürtmek

Birleşik Kelimeler: pala bıyık

[isim] [halk ağzında]
  • Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

    Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar


OPAL (Kelime Kökeni: Fransızca opale)


[isim] [jeoloji]
  • Silisin hidratlı ve jelatinli bütün türlerini kapsayan değerli bir mineral, panzehir taşı

PANO (Kelime Kökeni: Fransızca panneau)


[isim]
  • Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha
[madencilik]
  • Önceden belirlenmiş sınırlar içerisinde işletilen maden alanı

Birleşik Kelimeler: ilan panosu, şalter panosu