PASİFLEŞTİRME ile Oluşan Kelimeler (PASİFLEŞTİRME Kelime Türetme)



PASİFLEŞTİRME harflerinden oluşan 787 kelime bulunuyor. PASİFLEŞTİRME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pasifleştirme kelimesinin anlamı nedir? Pasifleştirme ile başlayan kelimeler. İçinde pasifleştirme olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

PASİFLEŞTİRME28

10 Harfli Kelimeler

PASİFLEŞME25, ŞEFTALİMSİ21, İFRİTLEŞME20, PARTİLEŞME18

9 Harfli Kelimeler

İSTİFLEME17, FERASETLİ16, MARİFETLİ16, ASRİLEŞME14, ELEŞTİRİM13, ESTİRİLME11

8 Harfli Kelimeler

APERİTİF18, AFİŞLEME18, FİŞLETME18, PİSLEŞME17, FASLETME16, MESAFELİ16, PİŞİRTME16, PERESTİŞ16, TİPLEŞME16, AMPİRİST14, PİSLETME14, SERPİLME14, TARİFELİ14, ASİLEŞME13, ALŞİMİST13, TİPİLEME13, ERİŞİLME12, İSTİŞARE12, İRİLEŞME12, İLETİŞME12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

FİŞLEME17, ŞİFLEME17, FERİŞTE16, ŞEREFLİ16, ŞİFRELİ16, ŞEFTALİ16, MİSAFİR15, PİŞİRME15, SİPARİŞ15, TEPİŞME15, AFERİST14, FİTLEME14, FERASET14, İSRAFİL14, İSTİFRA14, MARİFET14, SEFARET14, SEFALET14, SEFERLİ14, PİSLEME13
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

EPİFİT16, FAŞİST16, TEŞRİF15, TEFRİŞ15, MEŞREP14, MESAFE14, PASTİŞ14, SERPİŞ14, ŞLEMPE14, ESEFLİ13, FASİLE13, FARİSİ13, İSTİFA13, MEFRET13, SEFİRE13, SEFERİ13, TASRİF13, TAFSİL13, TEFSİR13, TİFLİS13
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

PASİF16, FRAPE15, MAFİŞ15, AFİŞE14, EŞRAF14, EŞREF14, FİŞLİ14, FETİŞ14, ŞİFRE14, ŞERİF14, ŞEREF14, ŞAFİİ14, MASİF13, PİŞME13, PİŞİM13, ESLAF12, EŞARP12, FİRMA12, FİLSİ12, FRİSA12
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

AFİŞ13, FİŞE13, FLAŞ13, İFŞA13, ŞAFT13, ŞİFA13, ŞELF13, AFİS11, AMFİ11, ESEF11, FİLM11, FARS11, PİŞİ11, PİŞT11, SARF11, SAFİ11, SERF11, SEFA11, ARİF10, AFET10
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

FİŞ12, FAŞ12, ŞİF12, ŞEF12, FES10, FAS10, PEŞ10, SİF10, SAF10, ŞİP10, ŞAP10, AFİ9, AFT9, EFE9, FİT9, FİL9, FER9, FEL9, FAR9, FAL9
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

AF8, FA8, FE8, İP6, PE6, AŞ5, EŞ5, İŞ5, ŞE5, AS3, AM3, EM3, ES3, İM3, İS3, ME3, Mİ3, MA3, SE3, Sİ3
Tümünü Gör


AS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
[sıfat]
  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]
  • Arsenik elementinin simgesi

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

EM


[isim] [halk ağzında]
  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak


ES


[isim] [müzik]
  • Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

    Dörtlük es. Sekizlik es.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • es geçmek

[kimya]
  • Aynştaynyum elementinin simgesi

İM


[isim]
  • İşaret

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi


İS


[isim]
  • Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke

    Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]
  • Sürme (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ise tutmak
  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar


ME


[isim]
  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca


Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

SE


[isim]
  • Üç

Birleşik Kelimeler: ciharıse

[kimya]
  • Selenyum elementinin simgesi

Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
[kimya]
  • Silisyum elementinin simgesi


[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı



[isim]
  • Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri

    Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Kuma, ortak
[halk ağzında]
  • Arkadaş
[halk ağzında]
  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
  • eş tutmak

Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi


İŞ


[isim]
  • Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma

    İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Sorun, konu, mesele, maslahat

    Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Gizli neden veya maksat

    Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. - Refik Halit Karay

[fizik]
  • Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç

    Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iş (birinde) bitmek
  • iş (birinden) bitmek
  • iş (birine) kalmak
  • iş açmak
  • iş almak
  • iş amana binince kavga uzamaz
  • iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
  • iş ayağa düşmek
  • iş başa düşmek
  • iş bırakmak
  • iş bilenin, kılıç kuşananın
  • iş bilmek
  • iş bitirmek
  • iş çatallanmak
  • iş çevirmek
  • iş çığırından çıkmak
  • iş çıkarmak
  • iş dayıya düştü
  • iş değil
  • iş düşmek
  • işe almak
  • işe bak!
  • iş edinmek
  • işe girmek
  • işe karışmak
  • işe koşmak
  • iş etmek
  • işe yaramak
  • iş görmek
  • iş göstermek
  • işi ...-e dökmek
  • işi ...-e vurmak
  • işi (bir şeye) vurmak
  • işi ahbaplığa dökmek
  • işi aksi gitmek
  • işi Allah'a kalmak
  • işi anlamak
  • işi azıtmak
  • işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
  • işi bitmek
  • işi bozmak
  • işi bozulmak
  • işi ciddiye almak
  • işi çıkmak
  • işi düşmek
  • işi ileri götürmek
  • işi iş, kaşığı gümüş
  • işi iş olmak
  • işi kotarmak
  • iş inada binmek
  • işin alayında olmak
  • işin başı
  • işinden olmak
  • işin doğrusu
  • işi ne?
  • işine bak!
  • işine gelmek
  • işine göre
  • işine hor bakan boynuna torba takar
  • işine koyulmak
  • işin fenası
  • işin garibi
  • işini bilmek
  • işini bitirmek
  • işin içinde iş var
  • işin içinden çıkamamak
  • işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
  • işini görmek
  • işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
  • işinin adamı
  • işini uydurmak
  • işini yoluna koymak
  • işin kolayına kaçmak
  • işin kötüsü
  • işin kurdu
  • işin kurdu olmak
  • işin mi yok
  • işin ortasını bulmak
  • işin rengi değişmek
  • iş insanın aynasıdır
  • işin tuhafı
  • işin ucu birine dokunmak
  • işin üstesinden gelmek
  • işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
  • işi olmak
  • işi pişirmek
  • işi rast gitmek
  • işi resmiyete dökmek
  • işi sağlama almak
  • işi savsaklamak
  • işi şakaya dökmek
  • iş işlemek
  • iş işten geçmek
  • işi tatlıya bağlamak
  • işi temizlemek
  • işi uzatmak
  • işi üç nalla bir ata kaldı
  • işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
  • işi yoluna koymak
  • işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
  • iş karıştırmak
  • iş ki
  • işler açılmak
  • işler arapsaçına dönmek
  • işler becermek
  • iş mi?
  • iş ola
  • iş olacağına varır
  • iş olsun diye
  • iş sarpa sarmak
  • iş şirazesinden çıkmak
  • işten (bile) değil
  • işten el çektirmek
  • işten güçten vakit bulamamak
  • iş tutmak
  • iş vermek
  • iş yapmak
  • iş yok

Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri


ŞE



İP


[isim]
  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi