PARILDATMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler



PARILDATMAK harflerini içeren 8 harfli 31 kelime bulunuyor. 8 harfli PARILDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAPTIRMA14, LARPADAK14, PIRLAMAK14, PIRTLAMA14, PARMAKLI14, TIPALAMA14, APARTMAK13, KAPLATMA13, PARLATMA13, PARLAMAK13, PATLAMAK13, ARDILMAK12, ALDIRTMA12, ALDIRMAK12, DARILMAK12, DARILTMA12, DAMATLIK12, KALDIRMA12, TAKIMADA12, ALDATMAK11, DARALMAK11, DARALTMA11, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARATILMA10, ATKILAMA10, IRALAMAK10, KIRTLAMA10, MAKARALI10, ARALIKTA9, KARTALMA9


ARALIKTA


[zarf]
  • Öbür şeyler arasında, bu arada

KARTALMA


[isim]
  • Kartalmak işi

ARILAMAK


[-i]
  • Bir şeyde herhangi bir ayıp veya kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek

ARIKLAMA


[isim]
  • Arıklamak işi

ARATILMA


[isim]
  • Aratılmak işi

ATKILAMA


[isim]
  • Atkılamak işi, argaçlama

IRALAMAK


[-i]
  • Belirli bir ıra ile belirtmek, karakterize etmek

    Düşkünlere yardım Türk'ü ıralayan bir erdemdir.


KIRTLAMA


[isim] [zarf]
  • Kıtlama

    Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk. - Orhan Kemal


MAKARALI


[sıfat]
  • Makarası olan, makara ile çalışan

Birleşik Kelimeler: makaralı kuş


ALDATMAK


[-i]
  • Beklenmedik bir davranışla yanıltmak

    Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: çobanaldatan


DARALMAK


[nesnesiz]
  • Dar duruma gelmek, küçülmek

    İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi. - Elif Şafak

[mecaz]
  • Güçleşmek, zorlaşmak

    Geçimi daraldı.

[mecaz]
  • Sıkışmak

    Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Başı dara gelmek, bunalmak

DARALTMA


[isim]
  • Daraltmak işi

ARDILMAK


[-e] [halk ağzında]
  • Birisinin sırtına asılmak
[mecaz]
  • Musallat olmak, asılmak, takılmak

ALDIRTMA


[isim]
  • Aldırtmak işi

ALDIRMAK


[nesnesiz]
  • Alma işini yaptırmak

    Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım. - Necati Cumalı

[-e] [-i]
  • Getirtmek

    Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı. - Cahit Uçuk

[-den]
  • Başkasına kaptırmak

    Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet - Emrah

[-e] [-i]
  • Sığdırmak

    Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız.

[-e] [mecaz]
  • Önem vermek, değer vermek

    Aldırma sen hemen çalış ki biraz / Çalışan ilerler, yerinde kalmaz - Enis Behiç Koryürek