PARÇALATTIRMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PARÇALATTIRMAK harflerini içeren 5 harfli 136 kelime bulunuyor. 5 harfli PARÇALATTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARPÇI13, ÇAPLI13, ÇAPMA13, ÇARPI13, ÇAPAK12, ÇAPAR12, ÇAPLA12, ÇALAP12, PARÇA12, PAÇAL12, KIPMA11, ÇIKMA10, ÇAKIM10, ÇALIM10, KRAMP10, KAPLI10, KAPMA10, KAMÇI10, KALIP10, RAMPA10, RATIP10, TAPMA10, ARTÇI9, APTAL9, AÇMAK9, AÇLIK9, ALMAÇ9, AKÇIL9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇITAK9, ÇARIK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇAMAT9, ÇALTI9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇAKMA9, ÇALIK9, ÇALKI9, ÇALMA9, ÇATMA9, KLAPA9, KAÇMA9, KAÇLI9, KALIÇ9, KIRAÇ9, LAKÇI9, LAKAP9, MAÇKA9, PLAKA9, PARKA9, PATAK9, PATAL9, TIKAÇ9, TAÇLI9, ARKAÇ8, ALÇAK8, ÇARKA8, ÇATAK8, ÇATAL8, ÇAKAL8, ÇAKAR8, ÇAKRA8, ÇALAK8, ÇALAR8, KRAÇA8, KAÇTA8, KAÇAR8, KALÇA8, LAÇKA8, ARTIM7, ATMIK7, ALKIM7, IRMAK7, IRAMA7, KATIM7, KALIM7, KIRMA7, KILMA7, MIRRA7, MARTI7, RAKIM7, TIMAR7, TIKMA7, TARIM7, TAKIM7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ARAMA6, ATMAK6, ATAMA6, ALMAK6, ALTIK6, ALARM6, ITLAK6, ILTAR6, KITAL6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KALIT6, KALMA6, KIRAT6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKAT6, MATLA6, RAMAK6, RAKAM6, TIRAK6, TARTI6, TAKMA6, TATMA6, TATLI6, ARAKA5, AKALA5, ALAKA5, AKTAR5, KARAT5, KARAR5, KATAR5, TRATA5, TARAK5, TARLA5, TALAK5, TAKLA5, TAKAT5, TATAR5


ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)


[isim]
  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı


TRATA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Torbalı balık ağı

TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARLA


[isim]
  • Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası

    Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarla açmak
  • tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
  • tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
  • tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı

Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TAKLA


[isim]
  • Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takla atmak
  • takla attırmak

Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla


TAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳat)


[isim]
  • Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet

    Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takat getirmek
  • takati kalmamak (veya kesilmek)
  • takati yetmemek

Birleşik Kelimeler: takat sınırı


TATAR


[isim] [eskimiş] [tarih]
  • Postayı süren kimse

Birleşik Kelimeler: tatar ağası, tatar arabası

[isim]
  • Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Tatar böreği, Tatar çorbası


ARKIT


[isim] [halk ağzında]
  • Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak

ARTMA


[isim]
  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And