PARNASİZM Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PARNASİZM harflerini içeren 4 harfli 61 kelime bulunuyor. 4 harfli PARNASİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

APAZ11, AZAP11, PRİZ11, ASAP9, AMİP9, MAPA9, PRİM9, PARS9, RAMP9, SAPA9, SARP9, ARPA8, ARAP8, AZİM8, AZMA8, APİA8, İRAP8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MAZİ8, NAİP8, PARA8, ARAZ7, AZAR7, İZAN7, NİZA7, NAZİ7, ZİRA7, ZİNA7, ZARA7, ASMA6, MARS6, MASA6, SİMA6, SAMİ6, ARMA5, ARSA5, ASAR5, ASRİ5, ANAM5, ANMA5, AMİR5, AMAN5, AMİN5, İNAM5, İMAR5, İMAN5, MİRA5, MARN5, MANİ5, MANA5, MAİN5, NİSA5, RAMİ5, SANA5, SARİ5, SARA5, SAİR5, NARA4, RİNA4


NARA (Kelime Kökeni: Arapça naʿre)


[isim]
  • Haykırma, bağırma

    Akıncıların naralarıyla savaş alanı çınladı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nara atmak (veya basmak)


RİNA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tırpana

ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)


[isim]
  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)


ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)


[isim]
  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı


ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)


[isim] [eskimiş]
  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]
  • Yüzyıllar

ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çağdaş

ANAM!


[teklifsiz konuşmada]
  • kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan bir seslenme sözü

    Dur, anam, saçını düzelteyim!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
  • ana bir, baba ayrı
  • anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
  • ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
  • ana ile kız, helva ile koz
  • ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
  • anam avradım olsun
  • anam babam
  • anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
  • anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
  • anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
  • ananın bahtı kızına
  • ananın bastığı yavru incinmez
  • anan yahşi, baban yahşi
  • anası ağlamak
  • anasına avradına sövmek
  • anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
  • anasından doğduğuna bin pişman
  • anasından doğduğuna pişman etmek
  • anasından doğduğuna pişman olmak
  • anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
  • anasından emdiği sütü burnundan getirmek
  • anasını ağlatmak
  • anasını bellemek
  • anasını eşek kovalasın!
  • anasının gözü
  • anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
  • anasının kızı
  • anasının körpe kuzusu
  • anasının nikâhını istemek
  • anasının oğlu
  • anasını sat! (veya satayım!)
  • anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
  • anası yerinde


ANMA


[isim]
  • Anmak işi, yâd

Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni


AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


AMAN (Kelime Kökeni: Arapça amān)


[ünlem]
  • Yardım istenildiğini anlatan bir söz

    Aman yakalayın.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amana gelmek
  • aman Allah (veya Allah'ım)
  • aman bulmak
  • aman dedirtmek (veya amana getirmek)
  • aman derim!
  • aman dilemek
  • aman diyene kılıç kalkmaz
  • aman vermek
  • aman vermemek

Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman


ÂMİN (Kelime Kökeni: Arapça āmīn)


[ünlem] [din bilgisi]
  • `Öyle olsun, Allah kabul etsin` anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz
[isim] [kimya]
  • Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı

İNAM


[isim] [eskimiş]
  • Emanet, vedia

İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)


[isim]
  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek


İMAN (Kelime Kökeni: Arapça īmān)


[isim] [din bilgisi]
  • İnanç
[mecaz]
  • Güçlü inanç, inan

    Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imana gelmek
  • imana getirmek
  • iman etmek
  • iman getirmek
  • imanı gevremek
  • imanım
  • imanına kadar
  • imanı yok

Birleşik Kelimeler: iman sahibi, iman tahtası


MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)


[isim]
  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata