PARADOKSAL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



PARADOKSAL harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli PARADOKSAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOLAP12, PADOK12, AKPAS10, KOPAL10, KASAP10, POLAR10, POLKA10, PARSA10, PASAK10, PALAS10, RASPA10, SALPA10, SARPA10, SAPAK10, KLAPA9, LAKAP9, PLAKA9, PARKA9, ADSAL8, DOLAR8, DOLAK8, KADRO8, ORADA8, SADAK8, ARDAK7, DAKAR7, DALAK7, KADAR7, SOLAK7, SOKRA7, KORAL6, KOALA6, KALAS6, SKALA6, SARAK6, SALAK6, SAKAR6, SAKAL6, ARAKA5, AKALA5, ALAKA5


ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)


[isim] [müzik]
  • Koro için yazılmış dinî ezgi
[sıfat]
  • Koroyla ilgili

KOALA


[isim]
  • Avustralya'da yaşayan, okaliptus yapraklarıyla beslenen, yaklaşık 80 santimetre boyunda, otçul, kuyruksuz, keseli, tüyleri soluk boz veya sarımsı renkte olan bir tür memeli (Phascolarctos cinereus)

KALAS (Kelime Kökeni: (Romanya'da Galati şehrinin adından))


[isim]
  • Kalın biçilmiş uzun tahta
[sıfat] [mecaz]
  • Kaba, anlayışsız kimse, kereste

    Önümüze geçen pahalı bir Alman arabasıydı, direksiyonundaki de bir başka kalas. - Sulhi Dölek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalas gibi

Birleşik Kelimeler: denge kalası


SKALA (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)


[isim]
  • Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi

    Akımölçerin skalası.

[müzik]
  • Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
[eskimiş]
  • Gam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • skala yapmak


SARAK


[isim] [mimarlık]
  • Yapı yüzeylerinde yatay, enli, az çıkıntılı, süslü veya düz silme

SALAK


[sıfat]
  • Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)

    Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin? - Ayla Kutlu


SAKAR


[isim]
  • Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
[sıfat]
  • Sık sık küçük, önemsiz kazalar yapan (kimse)

    Orada ne babamın sakar hareketlerinden ne annemin çehresindeki hüznünden haberim olurdu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: sakar meke, sakar otu


SAKAL


[isim]
  • Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü

    Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti. - Falih Rıfkı Atay

[denizcilik]
  • Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak)
  • sakalı bitmek
  • sakalı değirmende ağartmamak
  • sakalı ele vermek (veya kaptırmak)
  • sakalım yok ki sözüm dinlensin
  • sakalına ak (veya kır) düşmek
  • sakalına göre tarak vurmak
  • sakalına gülmek
  • sakalına kar yağmak
  • sakalının altına girmek
  • sakalı saydırmak
  • sakal oynatmaz

Birleşik Kelimeler: sakal fırçası, aksakal, çatal sakal, çember sakal, değirmi sakal, didon sakal, kaba sakal, keçi sakal, köse sakal, top sakal, erkeçsakalı, keçisakalı, tekesakalı


ARDAK


[isim] [bitki bilimi]
  • İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç

DALAK


[isim] [anatomi]
  • Midenin arkasında, diyaframın altında, sol böbreğin üstünde, yassı, uzunca, akyuvar üreten ve yıpranmış alyuvarları toplayan, damarlı, gevşek bir dokudan oluşmuş organ
[hayvan bilimi]
  • Omurgalı hayvanlarda lenf bezine benzeyen ve kan damarları çok olan bir organ
[halk ağzında]
  • Tekerlek biçimindeki kaşar peyniri
[halk ağzında]
  • Bal peteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dalak kestirmek

Birleşik Kelimeler: dalak otu, dağ dalak otu, tüylü dalak otu, arı dalağı


KADAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳadar)


[edat]
  • Ölçüsünde, derecesinde

    Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir. - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • Miktarda, derecede

    İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor. - Halide Edip Adıvar


SOLAK


[isim]
  • Genellikle sol elini kullanan kimse
[tarih]
  • Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı

    Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız