PANTUFLA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



PANTUFLA harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli PANTUFLA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pantufla ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Pantufla olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FUTA11, FAUL11, AFAL10, AFAT10, ALFA10, FAAL10, ALPU9, PUAN9, PUNT9, PALU9, TAPU9, LAPA8, PLAN8, PALA8, PATA8, TAPA8, ANUT5, TAUN5, ULAN5, ANAL4, ALAN4, LATA4, NAAT4


ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)


[sıfat] [tıp]
  • Anüsle ilgili
[zarf]
  • Anüs yoluyla

ALAN


[isim]
  • Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
  • Bir çalışma çevresi

    Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç

[fizik]
  • İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası

    Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.

[sinema] [televizyon]
  • Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
  • Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha

Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı


LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)


[isim]
  • Dar ve kalınca tahta
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa


NAAT (Kelime Kökeni: Arapça naʿt)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin niteliklerini övme
[edebiyat]
  • Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside

ANUT (Kelime Kökeni: Arapça ʿanūd)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnatçı

    Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi. - Ömer Seyfettin


TAUN (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿūn)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Veba

ULAN


[ünlem] [kaba konuşmada]
  • Ey

    Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be! - Memduh Şevket Esendal


LAPA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu

    Bulgur lapası. Pirinç lapası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lapa gibi
  • lapa vurmak


PLAN (Kelime Kökeni: Fransızca plan)


[isim]
  • Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen

    Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar. - Haldun Taner

[sinema] [televizyon]
  • Çekim
[mecaz]
  • Düşünce, niyet, maksat, tasavvur

    Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • plan kurmak

Birleşik Kelimeler: arka plan, geri plan, nâzım plan, ilk planda, eylem planı


PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)


[isim]
  • Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

    Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pala çalmak (veya sallamak)
  • pala çekmek
  • pala sürtmek

Birleşik Kelimeler: pala bıyık

[isim] [halk ağzında]
  • Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

    Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar


PATA (Kelime Kökeni: İtalyanca patta)


[isim]
  • Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pata çakmak
  • pata gelmek
  • pata olmak


TAPA (Kelime Kökeni: İtalyanca tappo)


[isim]
  • Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa
[askerlik]
  • Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık

Birleşik Kelimeler: kör tapa


ALPU


[isim]
  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

PUAN (Kelime Kökeni: Fransızca point)


[isim] [spor]
  • Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • puan almak (veya kazanmak)
  • puan hesabıyla yenmek
  • puan toplamak
  • puan tutturmak
  • puan vermek

Birleşik Kelimeler: puan cetveli


PUNT (Kelime Kökeni: İtalyanca puntino)


[isim]
  • Bir şey için uygun zaman, fırsat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • punduna getirmek
  • pundunu bulmak