PANTOGRAF Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



PANTOGRAF harflerini içeren 3 harfli 30 kelime bulunuyor. 3 harfli PANTOGRAF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POF14, GAF13, POG12, FON10, AFT9, FAR9, FAN9, RAF9, ORG8, POT8, ROP8, TOP8, ARP7, GAR7, PAT7, RAP7, NOT4, ONA4, ORA4, ROT4, TON4, TOR4, ANT3, ARA3, ART3, ATA3, ANA3, NAR3, TAN3, TAR3


ANT


[isim]
  • Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • andını bozmak
  • ant içmek
  • ant olsun
  • ant verdirmek
  • ant vermek

Birleşik Kelimeler: ant kardeşi


ARA


[isim]
  • İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
[sinema] [tiyatro]
  • Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt
[spor]
  • Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları
[spor]
  • Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arada çıkarmak
  • arada kalmak
  • arada kaynamak
  • aradan çekilmek
  • aradan çıkarmak
  • aradan çıkmak
  • aradan kaldırmak
  • aradan sıyrılmak
  • araları limoni olmak
  • aralarına kara kedi girmek
  • aralarında dağlar kadar fark olmak
  • aralarındaki buzları eritmek
  • aralarından kara kedi geçmek
  • aralarından su sızmamak
  • araları şekerrenk (veya serin) olmak
  • arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
  • arası geçmeden
  • arası hoş (veya iyi) olmamak
  • arası hoş (veya iyi) olmamak
  • arasına (veya aralarına) karışmak
  • arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
  • arasını (veya aralarını) bulmak
  • arası olmamak
  • arası soğumak
  • ara vermeden
  • ara vermek
  • araya (veya aralarına) soğukluk girmek
  • araya almak
  • araya girmek
  • araya gitmek
  • araya kaynayıp gitmek
  • araya koymak
  • araya vermek
  • arayı açmak
  • arayı soğutmak
  • arayı yapmak

Birleşik Kelimeler: ara bağlantı, ara başlık, ara bono, arabozan, ara bozucu, ara bulma, ara bulucu, ara cümle, ara deniz, ara eleman, ara kapı, ara kararı, ara kazanç, ara kesit, ara konakçı, ara mal, ara nağme, ara pası, ara seçim, ara sıcak, ara sınav, ara sıra, ara sokak, ara söz, ara tümce, ara yerde, ara yön, arayüz, arada bir, açık ara, bir ara, o ara, uzak ara, beşibirarada, bu arada, apış arası, çatı arası, devletler arası, devre arası, gezegenler arası, gözeler arası, hafta arası, hücreler arası, kentler arası, kıtalar arası, kişiler arası, kulüpler arası, mahalle arası, memleketler arası, milletlerarası, okullar arası, öğle arası, satır arası, şehirler arası, tavan arası, toplumlar arası, uluslararası, ülkeler arası, üniversiteler arası, metinler arasılık


ART


[isim]
  • Arka, geri

    Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Arkada bulunan

    Art damak ünsüzü. Art teker.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ardı arası (veya arkası) kesilmemek (veya gelmemek)
  • ardı kesilmemek
  • ardına (veya arkasına) düşmek
  • ardına kadar açık
  • ardından atlı kovalamak
  • ardından gitmek
  • ardından sapan taşı yetişmez
  • ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
  • ardını almak (veya getirmek)
  • ardını bırakmamak
  • ardını kesmek
  • art eteğinde namaz kılmak

Birleşik Kelimeler: art alan, art arda, art avurt, art bölge, art damak, art düşünce, art elden, art niyet, art oda, art teker, art yetişim, art zamanlı, iğne ardı, ardı ardına, ardı sıra, artsız arasız


ATA


[isim]
  • Baba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atadan babadan görmek
  • ata dostu oğla mirastır
  • atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
  • atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
  • ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
  • atasını tanımayan Allah'ını tanımaz

Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü


ANA


[isim]
  • Anne

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

[ünlem]
  • Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü
[mecaz]
  • Velinimet

    Yoksullar anası.

[sıfat]
  • Temel, asıl, esas

    Ana bina aradan geçen elli beş yıla karşın değişmemiş. - Ayla Kutlu

[matematik]
  • Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
  • ana bir, baba ayrı
  • anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
  • ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
  • ana ile kız, helva ile koz
  • ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
  • anam!
  • anam avradım olsun
  • anam babam
  • anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
  • anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
  • anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
  • ananın bahtı kızına
  • ananın bastığı yavru incinmez
  • anan yahşi, baban yahşi
  • anası ağlamak
  • anasına avradına sövmek
  • anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
  • anasından doğduğuna bin pişman
  • anasından doğduğuna pişman etmek
  • anasından doğduğuna pişman olmak
  • anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
  • anasından emdiği sütü burnundan getirmek
  • anasını ağlatmak
  • anasını bellemek
  • anasını eşek kovalasın!
  • anasının gözü
  • anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
  • anasının kızı
  • anasının körpe kuzusu
  • anasının nikâhını istemek
  • anasının oğlu
  • anasını sat! (veya satayım!)
  • anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
  • anası yerinde

Birleşik Kelimeler: ana arı, ana atardamar, ana baba, ana besleme hattı, ana bilim dalı, ana cadde, ana çizgi, ana dal, ana defter, ana deniz, ana dil, ana dili, ana direk, ana doğrusu, ana duvar, ana düşünce, anaerki, ana fikir, ana haber sunucusu, ana hat, ana kadın, ana kapı, ana kara, ana kent, ana kitap, ana kolon hattı, ana konu, ana kök, ana kraliçe, ana kubbe, ana kucağı, ana kuyu, ana kuzusu, anamal, ana mektebi, ana menü, ana motif, ana muhalefet, anaokulu, ana ortaklık, anapara, ana rahmi, ana saat, ana sanlı, ana sav, ana sayaç, ana sınıfı, ana sözleşme, ana şehir, ana toplardamar, ana vatan, ana yapı, ana yarısı, anayasa, ana yemek, ana yol, ana yön, ana yurt, ana yüreği, anadan doğma, anadan görme, anadan üryan, anası danası, anası kılıklı, büyükana, Havva Ana, havvaanaeli, kadınana, kaynana, meryemana asması, meryemana dikeni, meryemanaeldiveni, meryemanakandili, meryemanakuşağı, sperma ana hücresi, sütana, üvey ana, dağ anası, dağlar anası, denizanası, dev anası, hamam anası, kuyu anası, öksüz anası


NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)


[isim] [bitki bilimi]
  • Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nar gibi

Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı

[isim] [eskimiş]
  • Ateş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nârına (veya nâra) yanmak

Birleşik Kelimeler: nârıbeyza


TAN


[isim]
  • Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)

Birleşik Kelimeler: tan yeli, tan yeri


TAR


[isim]
  • Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü

NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)


[isim]
  • Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı

    Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • not almak
  • not atmak
  • not düşmek
  • not etmek
  • not kırmak
  • not tutmak
  • notunu vermek
  • not vermek

Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu


ONA


[zamir]
  • O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

    Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ona göre hava hoş

Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona


ORA


[isim]
  • O yer

    Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralarda olmamak

Birleşik Kelimeler: oradan oraya


ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)


[isim]
  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

TON (Kelime Kökeni: Fransızca tonne)


[isim]
  • Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
[isim] [müzik]
  • İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
[dil bilgisi]
  • Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem

Birleşik Kelimeler: anlatım tonu


TOR


[isim] [halk ağzında]
  • Sık gözlü ağ
[sıfat] [halk ağzında]
  • İşe alışkın olmayan, yabani

    Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan

[mecaz]
  • Çekingen, utangaç
[isim] [matematik]
  • Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim

ARP


[isim] [müzik]
  • Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli, telli çalgı