PALAMUTLAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



PALAMUTLAMAK harflerini içeren 7 harfli 23 kelime bulunuyor. 7 harfli PALAMUTLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PULLAMA13, PALAMUT13, KAMPALA12, KAPATMA12, KAPLAMA12, PAKLAMA12, PATLAMA12, KATALPA11, KUMLAMA10, MAMULAT10, MALUMAT10, KUTLAMA9, MUALLAK9, MUKATAA9, MUTLAKA9, TAMLAMA9, ATLAMAK8, ALLAMAK8, ALTLAMA8, ALALAMA8, KATLAMA8, LAKLAMA8, TAALLUK8


ATLAMAK


[-den]
  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e] [-den]
  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]
  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]
  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
[-i]
  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
[-i]
  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

[mecaz] [-de]
  • Yanılmak, aldanmak
[mecaz]
  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya


ALLAMAK


[-i]
  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak


ALTLAMA


[isim]
  • Altlamak işi

ALALAMA


[isim]
  • Alalamak işi, kamuflaj

KATLAMA


[isim]
  • Katlamak işi
[halk ağzında]
  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

LAKLAMA


[isim]
  • Laklamak işi

TAALLUK (Kelime Kökeni: Arapça taʿalluḳ)


[isim] [eskimiş]
  • İlgisi olma, ilgisi bulunma, ilgi, ilinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taalluk etmek


KUTLAMA


[isim]
  • Kutlamak işi, tebrik

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Asılmış, asılı
[mecaz]
  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)


MUKATAA (Kelime Kökeni: Arapça muḳāṭaʿa)


[isim] [tarih]
  • Kesim

MUTLAKA (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳā)


[zarf]
  • Kesinlikle

    Ben sözü, her okuyuşumuzda mutlaka gülümseten bir şiirine getirdim. - Ahmet Kabaklı


TAMLAMA


[isim] [dil bilgisi]
  • Bir adın başka bir ad, zamir veya sıfatla birlikte oluşturduğu kelime grubu, terkip: Evin kapısı. Bizim evimiz. Karlı dağlar gibi

Birleşik Kelimeler: bağlaçlı tamlama, belirtili tamlama, belirtisiz tamlama, çıkmalı tamlama, girişik tamlama, iyelikli tamlama, karma tamlama, ad tamlaması, isim tamlaması, sıfat tamlaması


KUMLAMA


[isim]
  • Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme

MAMULAT (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūlāt)


[isim]
  • Yapılmış şeyler

MALUMAT (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūmāt)


[isim]
  • Bilgi

    Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • malumat almak
  • malumat edinmek
  • malumat vermek

Birleşik Kelimeler: malumat sahibi