Pala ile Başlayan Kelimeler



PALA ile başlayan 29 kelime bulunuyor. Başında PALA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pala kelimesinin anlamı nedir? Pala ile biten kelimeler. İçinde pala olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

PALAVRACILIK27, PALAMUTLULAR19, PALAMUTLAMAK19

11 Harfli Kelimeler

PALAZLAŞMAK22, PALAZLANMAK19, PALAMUTLAMA18

10 Harfli Kelimeler

PALANGASIZ23, PALANDÖKEN22, PALAZLAŞMA21, PALAZLAMAK18, PALAZLANMA18

9 Harfli Kelimeler

PALAVRACI23, PALAMARCI18, PALANGALI18, PALASPARE18, PALAZLAMA17

8 Harfli Kelimeler

PALANDIZ18, PALADYUM18

7 Harfli Kelimeler

PALAVRA17, PALANGA15, PALAMUT13, PALALIK12, PALAMAR12, PALASKA12, PALANKA11

5 Harfli Kelimeler

PALAZ12, PALAS10, PALAN9

4 Harfli Kelimeler

PALA8


PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)


[isim]
  • Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

    Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pala çalmak (veya sallamak)
  • pala çekmek
  • pala sürtmek

Birleşik Kelimeler: pala bıyık

[isim] [halk ağzında]
  • Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

    Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar


PALAN (Kelime Kökeni: Farsça pālān)


[isim]
  • Genellikle eşeklere, bazen de atlara vurulan, kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palan vurmak


PALAS (Kelime Kökeni: Fransızca palace)


[isim]
  • Lüks otel

    Tanınmaz, anonim bir insan olmanın zevkine vardığımız oteller, palaslar yoktu. - Abdülhak Şinasi Hisar

[eskimiş]
  • Gösterişli yapı, saray
[sıfat] [argo]
  • Kolay, rahat

    Yarınki derslerin hepsi palas.

[sıfat] [argo]
  • Kolaylık gösteren, hoşa giden (nesne, kimse, yer)
[sıfat] [halk ağzında]
  • Keçi kılından dokunmuş kaba kilim, yaygı

PALANKA (Kelime Kökeni: Sırpça)


[isim] [tarih]
  • Ağaç ve toprakla yapılmış, hendekle çevrilmiş küçük hisar

    Hasan Paşa palankası civarındaki hanlara geldiklerinde eşkıya hücumuna uğradılar. - Falih Rıfkı Atay


PALALIK


[isim] [mimarlık]
  • Çatı kirişinin yanı

PALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemileri iskele, rıhtım veya şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palamarı koparmak (veya çözmek)

Birleşik Kelimeler: palamar boyu, palamar gözü, palamar parası, palamar resmi


PALASKA (Kelime Kökeni: Macarca balaksa)


[isim] [askerlik]
  • Askerlerin bellerine bağladıkları veya göğüslerine çaprazlama taktıkları, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan, genellikle köseleden yapılmış kayış

PALAZ


[isim]
  • Kaz, ördek, güvercin vb. bazı kuş yavrularının civcivlikten sonraki durumu

    Sarı yaylam bu yıl da seni yaylayamadım / Ala kar iken palazların avlayamadım - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: kuşpalazı


PALAMUT (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Uskumrugillerden, ortalama 1-2 kilogram gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre `Çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta` adlarını alan, pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda)

    Lüfer varken palamut yenir mi diye çıkıştım. - Ahmet Rasim

Birleşik Kelimeler: Çingene palamudu, denizpalamudu, Malta palamudu

[isim] [bitki bilimi]
  • Yurdumuzda yetişen meşe türlerinin uzunca, fındığa benzeyen, sert ve pürüzlü, bir yüksük içinde bulunan, tanen bakımından zengin meyvesi, pelit

Birleşik Kelimeler: palamut meşesi, meşe palamudu, yer palamudu

[isim] [argo]
  • Rulo biçiminde hazırlanmış kopya

PALANGA (Kelime Kökeni: İtalyanca palanco)


[isim]
  • Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır cisimleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan düzenek

Birleşik Kelimeler: adi palanga


PALAZLAMA


[isim]
  • Palazlamak işi

PALAVRA (Kelime Kökeni: İspanyolca palabra)


[isim] [argo]
  • Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı, uydurma söz veya haber, balon, martaval

    Delikanlı, imparatorluk sözünün bir palavra olmadığını artık yavaş yavaş anlıyordu. - Tarık Buğra

[argo]
  • Uzun ve boş konuşma
[denizcilik]
  • Genellikle posta vapurlarında üst güvertenin altındaki güverte

Ata Sözleri ve Deyimler

  • palavra atmak (veya savurmak veya sıkmak)


PALAMUTLAMA


[isim]
  • Palamutlamak işi

PALAZLAMAK


[nesnesiz]
  • Kuş yavrusu irileşip semirmek
[mecaz]
  • Küçük çocuk gelişmek
[mecaz]
  • Varlığı artmak, zenginlemek

PALAZLANMA


[isim]
  • Palazlanmak işi