OVDURTMA Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



OVDURTMA harflerini içeren 3 harfli 26 kelime bulunuyor. 3 harfli OVDURTMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ovdurtma ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Ovdurtma olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DAV11, OVA10, TAV9, VAR9, VAT9, MOD7, DUT6, DUA6, DAM6, ODA6, DAR5, MUT5, MOR5, OMA5, RUM5, ROM5, AUT4, MAT4, ORA4, ROT4, RAM4, TOR4, TUR4, TAM4, ART3, TAR3


ART


[isim]
  • Arka, geri

    Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Arkada bulunan

    Art damak ünsüzü. Art teker.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ardı arası (veya arkası) kesilmemek (veya gelmemek)
  • ardı kesilmemek
  • ardına (veya arkasına) düşmek
  • ardına kadar açık
  • ardından atlı kovalamak
  • ardından gitmek
  • ardından sapan taşı yetişmez
  • ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
  • ardını almak (veya getirmek)
  • ardını bırakmamak
  • ardını kesmek
  • art eteğinde namaz kılmak

Birleşik Kelimeler: art alan, art arda, art avurt, art bölge, art damak, art düşünce, art elden, art niyet, art oda, art teker, art yetişim, art zamanlı, iğne ardı, ardı ardına, ardı sıra, artsız arasız


TAR


[isim]
  • Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü

AUT (Kelime Kökeni: İngilizce out)


[isim] [spor]
  • Dış

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • auta atmak
  • auta çıkmak


MAT (Kelime Kökeni: Farsça māt)


[isim]
  • Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mat etmek
  • mat olmak

Birleşik Kelimeler: şah mat

[sıfat]
  • Parlak olmayan, donuk

Birleşik Kelimeler: ipek matı


ORA


[isim]
  • O yer

    Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oralarda olmamak

Birleşik Kelimeler: oradan oraya


ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)


[isim]
  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak


TOR


[isim] [halk ağzında]
  • Sık gözlü ağ
[sıfat] [halk ağzında]
  • İşe alışkın olmayan, yabani

    Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi - Ali İzzet Özkan

[mecaz]
  • Çekingen, utangaç
[isim] [matematik]
  • Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim

TUR (Kelime Kökeni: Fransızca tour)


[isim]
  • Dolaşma

    Yemekten sonra araba ile tura çıktık. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tura çıkmak
  • tur atlamak
  • tur atmak
  • tur bindirmek
  • turu geçmek

Birleşik Kelimeler: tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu


TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)


[sıfat]
  • Eksiksiz, kesintisiz

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz

[zarf]
  • Tıpkı

    Tam istediğim gibi davrandın.

[zarf]
  • O sırada, o anda

    Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

[mecaz]
  • Gerçek, kusursuz

    Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Ehliyetli, yetkin
[isim] [argo]
  • Amerikan doları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tam adamına çatmak
  • tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
  • tam gelmek (veya olmak)
  • tam maaşla tekaüt (veya emekli)
  • tam üstüne basmak

Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına


DAR


[sıfat]
  • İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı

    Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Yetersiz

    Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[zarf]
  • Güçlükle, ucu ucuna, ancak

    En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dara boğmak
  • dara düşmek
  • dara gelmek
  • dara getirmek
  • darda bulunmak
  • darda kalmak
  • dar gelmek
  • dar kaçmak

Birleşik Kelimeler: dar açı, dar aralık, darboğaz, dar boğaz, dar darına, dar gelirli, dar görüşlü, dar hat, dar kafalı, dar paça, dar ünlü, dar vakit, dar zaman, dara dar, darı darına, gönlü dar, havsalası dar, içi dar, ufku dar, yüreği dar

[isim] [eskimiş]
  • İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk

Birleşik Kelimeler: darağacı

[isim] [eskimiş]
  • Yurt
[isim] [eskimiş]
  • Ev

Birleşik Kelimeler: darıdünya, darülaceze, darülbedayi, darüleytam, darülfünun, darüşşifa


MUT


[isim]
  • Mutluluk
[isim] [halk ağzında]
  • Yaklaşık iki avuç dolusu tahılı içine alan ölçek

    Koca imamdan gündeliği yarım mut zahireyle eğreti aldığı öküzler gibi bir çift öküzün kendisinde de olması hâlinde duyacağı bahtiyarlığı düşünmekteydi. - Nabizade Nâzım

[isim]
  • Mersin iline bağlı ilçelerden biri

MOR


[isim]
  • Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım


OMA


[isim] [halk ağzında]
  • Kalça kemiği

RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)


[isim]
  • Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse
[tarih]
  • Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk
[eskimiş]
  • Anadolu

Birleşik Kelimeler: Rum ateşi