Ot ile Biten Kelimeler



OT ile biten 66 kelime bulunuyor. Sonu OT olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ot kelimesinin anlamı nedir? Ot ile başlayan kelimeler. İçinde ot olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

TENTÜRDİYOT18

9 Harfli Kelimeler

ANTİKATOT10

8 Harfli Kelimeler

HÜCUMBOT22, HODBEHOT22, FOKSTROT17, BERGAMOT16, ASİMPTOT15, KOZMONOT15, REDİNGOT15, MOTORBOT14, İSTİMBOT13, TABİLDOT13, KARACAOT12, TRENÇKOT12, ASTRONOT11, ANTRİKOT9, ELEKTROT9

7 Harfli Kelimeler

AHTAPOT16, FERİBOT16, KATAFOT14, PERİDOT14, PERİYOT14, ARGONOT13, KREOZOT12, NUAKŞOT12, ANZAROT11, BLOKNOT11, KAŞALOT11, MOTAMOT11, ANEKDOT10, ANTİDOT10, BANKNOT10, DRETNOT10, KAMAROT9

6 Harfli Kelimeler

DESPOT14, EPİZOT14, GAMBOT14, DİPNOT13, GALYOT13, BOYKOT12, MASKOT9, ARAROT7

5 Harfli Kelimeler

FAGOT16, GAVOT16, ZİGOT13, BUYOT11, MAZOT10, PİLOT10, ROBOT9, KOMOT8, KÜLOT8, KOKOT7, METOT7, KATOT6

4 Harfli Kelimeler

SPOT10, AZOT8, İYOT7, İSOT6, ANOT5

3 Harfli Kelimeler

POT8, BOT6, KOT4, LOT4, NOT4, ROT4

2 Harfli Kelimeler

OT3


OT


[isim] [bitki bilimi]
  • Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler

    Etrafımızda uzun otlar, yalçın kayalar vardı. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu bitkilerle yapılmış veya bu bitkilerle doldurulmuş

    Ranzalardan birinin üst yatağında bir ot şilte üzerinde, soyunmadan uzanan ve iki eli ensesinin altında düşünen ben. - Necip Fazıl Kısakürek

[eskimiş]
  • Zehir
[eskimiş]
  • İlaç
[argo]
  • Esrar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ot gibi
  • ot gibi yaşamak
  • ot tutunmak
  • otu çek köküne bak
  • ot yoldurmak

Birleşik Kelimeler: otobur, otyiyenler, acı ot, karacaot, sütlü ot, abdestbozan otu, adamotu, ağı otu, ağızotu, altın otu, andız otu, ardıç otu, avcı otu, ayrık otu, bağırsak otu, balık otu, bambul otu, ban otu, basur otu, beşparmak otu, bit otu, boğan otu, boy otu, burun otu, canavar otu, ciğer otu, çalgıcı otu, çayır otu, çiriş otu, çivit otu, çöreotu, çörek otu, dağ dalak otu, dalak otu, danakıran otu, deli otu, dereotu, dilotu, diş otu, dolama otu, dolma otu, domuz ayrık otu, domuz otu, dulaptal otu, dulavrat otu, eğir otu, eğrelti otu, engerek otu, esrar otu, eşek otu, evliya otu, fare otu, fıtık otu, gebre otu, gelin otu, geyik otu, göbek otu, güzelavrat otu, hamam otu, hasır otu, horozcuk otu, İdris otu, imparator otu, kabakulak otu, kanarya otu, kandıra otu, kan otu, kartallı eğrelti otu, kasık otu, kaşık otu, kedi otu, kelebek otu, kene otu, kıl otu, kırlangıç otu, kokulu çayır otu, kovan otu, koyun otu, kuduz otu, kum otu, kurbağa otu, kurşun otu, kuş otu, küstüm otu, limon otu, lohusa otu, marsıvan otu, mayasıl otu, melek otu, mercan otu, meyhaneci otu, misk otu, mübarek otu, nevruz otu, nezle otu, oğul otu, Oltu otu, ökse otu, öksürük otu, ölmez otu, pamuk otu, panzehir otu, pelin otu, pire otu, pisik otu, pisipisi otu, sabun otu, sakar otu, sancı otu, sarımsak otu, sedef otu, selam otu, semizotu, sıçanotu, sıraca otu, siğil otu, sinir otu, solucan otu, sökü otu, süpürge otu, süt otu, şerbetçi otu, şeytan otu, şifa otu, tarak otu, taşkıran otu, tavşancıl otu, turp otu, tükürük otu, türüz otu, tüylü dalak otu, uyuz otu, yakı otu, yapışkan otu, yara otu, yavşan otu, yoğurt otu, yüksük otu, zemberek otu, zembil otu, ciğer otları, sinir otları


KOT


[isim]
  • Giysi yapılan mavi bir tür kumaş, blucin
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan (giysi)

    Kot pantolon.

Birleşik Kelimeler: taşlanmış kot

[isim] [mimarlık]
  • Temel ile zemin arasındaki yükseklik
[isim] [halk ağzında]
  • Yörelere göre değişen ölçüde tahıl alabilen, tahtadan yapılmış bir ölçek

LOT (Kelime Kökeni: Fransızca lot)


[isim] [ekonomi]
  • Tutam (II)

NOT (Kelime Kökeni: Fransızca note)


[isim]
  • Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı

    Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • not almak
  • not atmak
  • not düşmek
  • not etmek
  • not kırmak
  • not tutmak
  • notunu vermek
  • not vermek

Birleşik Kelimeler: dipnot, geçer not, geçmez not, sonnot, tam not, ders notu, el notu


ROT (Kelime Kökeni: İngilizce rod)


[isim]
  • Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk

ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)


[isim] [fizik]
  • Artı uç

Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu


KATOT (Kelime Kökeni: Fransızca cathode)


[isim] [fizik]
  • Eksi uç

İSOT


[isim] [halk ağzında]
  • Kırmızı, acı biber

BOT (Kelime Kökeni: İngilizce boat)


[isim]
  • Küçük gemi

    Şu botta bu kadar er var, içlerinde gözüm bir seni tuttu. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: borda botu, çıkarma botu, varagele botu

[isim]
  • Uzun konçlu, kapalı ayakkabı

    Botlarımı çıkartırken yatağın altında Mine'nin bez terliklerini görüyorum. - Ahmet Ümit


ARAROT (Kelime Kökeni: İngilizce arrowroot)


[isim]
  • Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un

Birleşik Kelimeler: ararot kamışı


KOKOT (Kelime Kökeni: Fransızca cocotte)


[isim]
  • Aşüfte

    Parisli kokot zilzurna sarhoş. - Necip Fazıl Kısakürek


METOT (Kelime Kökeni: Fransızca méthode)


[isim]
  • Yöntem

    Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur. - Azra Erhat

Birleşik Kelimeler: aktif metot, sarmal metot


İYOT (Kelime Kökeni: Fransızca iode)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyot gibi ortaya çıkmak


KOMOT (Kelime Kökeni: Fransızca commode)


[isim]
  • Komodin

KÜLOT (Kelime Kökeni: Fransızca culotte)


[isim]
  • Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don

Birleşik Kelimeler: külotlu çorap