ORMANSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ORMANSIZ harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli ORMANSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ormansız ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ormansız olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

MAZI9, ARIZ8, ANIZ8, OZAN8, ROZA8, RAZI8, RIZA8, ZONA8, ASIM7, MORS7, SOMA7, SIMA7, ASIR6, AMOR6, MANO6, MARS6, NORM6, ONMA6, ORSA6, ROMA6, SANI6, SARI6, SIRA6, MARN5, ORAN5, ONAR5


MARN (Kelime Kökeni: Fransızca marne)


[isim] [madencilik]
  • Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı

ORAN


[isim]
  • Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo

    Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And

[matematik]
  • İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı

    Üçün sekize oranı.

Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı


ONAR


[sıfat]
  • On sayısının üleştirme sayı sıfatı

    Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. - Memduh Şevket Esendal


ASIR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣr)


[isim]
  • Yüzyıl

    Bu cümlelerin manaları yarım, bir asır sonra anlaşılacaktır. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: asrısaadet, saadet asrı


AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)


[isim]
  • Aşk

    Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


MANO (Kelime Kökeni: İtalyanca mano)


[isim] [argo]
  • Kumar oynatan kişinin kazançtan aldığı pay

    Para döner döner, manoyu toplayanın cebinde birikir. - Kerim Korcan


MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)


[isim]
  • Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

    Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mars etmek
  • mars olmak

[isim] [gök bilimi]
  • Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih

NORM (Kelime Kökeni: Fransızca norme)


[isim] [felsefe] [toplum bilimi]
  • Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural, düzgü

ONMA


[isim]
  • Onmak durumu

ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
[ünlem]
  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca


SANI


[isim]
  • Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap

    Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar? - Nurullah Ataç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sanısına kapılmak


SARI


[isim]
  • Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Ortalık sarı bir toz bulutu içinde. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Soluk, solgun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sarı çizmeli Mehmet Ağa

Birleşik Kelimeler: sarıağı, sarıağız, sarıasma, sarıbalık, sarı benek, sarı bez, sarıçalı, sarıçam, Sarıçam, sarı çıyan, sarıçiçek, sarıçiğdem, sarıdiken, sarıerik, sarıfiğ, sarıgöz, sarıhalile, sarıhani, sarıhumma, sarı ırk, sarıkanat, sarı kart, sarıkız, sarıkuyruk, sarı lira, sarı nokta, sarıpapatya, sarısabır, sarısalkım, sarı sendika, sarı sıcak, sarı yağ, sarı yağız, sarıyonca, sarızambak, açık sarı, kara sarı, kirli sarı, koyu sarı, altın sarısı, atasarısı, civciv sarısı, Hint sarısı, limon sarısı, saman sarısı, yumurta sarısı


SIRA


[isim]
  • Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi

    Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıra (veya sırasını) savmak
  • sıra olmak
  • sırası düşmek
  • sırası gelmek
  • sırası gelmişken
  • sırasına getirmek
  • sırasına göre
  • sırasını kaybetmek
  • sıraya dizmek
  • sıraya koymak

Birleşik Kelimeler: sıradağ, sıra dayağı, sıra dışı, sıra gecesi, sıra işi, sıra makinesi, sıra malı, sıra saygı, sıra sayı sıfatı, aklı sıra, ara sıra, ardı sıra, arkası sıra, bir sıra, keyfi sıra, önü sıra, peşi sıra, sırtı sıra, yanı sıra, o sırada, abece sırası, alfabe sırası, aşama sırası, söz sırası, tam sırası


ASIM


[isim]
  • Asma işi

Birleşik Kelimeler: asım takım


MORS (Kelime Kökeni: Fransızca morse)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Morsgillerden, Kuzey Atlantik'te yaşayan, 4 metre uzunluğunda, derisi, dişi ve yağı için avlanan bir memeli hayvan (Odobenus rosmarus)
[isim]
  • Nokta ve çizgilerden oluşan bir alfabe kullanan telgraf dizgesi
[mecaz]
  • Gizli işaret

    Ya iflah olmaz bir utangaçlığın ya da ondan beter bir budala kurnazlığın Mors'udur bunlar. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: Mors alfabesi