ORAKLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ORAKLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli ORAKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "oraklaşmak ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Oraklaşmak olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KOŞMAK11, OKŞAMA11, KAŞKOL10, MAŞALA10, ŞAKRAK9, KORKMA8, KALOMA8, OKRAMA8, OKLAMA8, ARAMAK7, AKLAMA7, ALARMA7, ALAKOK7, KARMAK7, KARAMA7, KAMARA7, KALKMA7, KALMAK7, MALKAR7, MARKKA7, MAKARA7


ARAMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak


AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ALARMA


[isim]
  • Alarmak durumu

ALAKOK (Kelime Kökeni: Fransızca à la coque)


[isim]
  • Rafadan yumurta

    Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


KARMAK


[-i]
  • Karıştırmak, birbirine katmak
[nesnesiz]
  • Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek

    Yapı için harç karmak. Boya karmak.

Birleşik Kelimeler: betonkarar


KARAMA


[isim]
  • Karamak işi

KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde oda

    Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası


KALKMA


[isim]
  • Kalkmak işi

    Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar


KALMAK


[nesnesiz]
  • Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek

    Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra

[-de]
  • Konaklamak, konmak

    Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay

[-le]
  • Oturmak, yaşamak

    Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

[-de]
  • Oyalanmak, vakit geçirmek

    Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı

[-de]
  • İşlemez, yürümez duruma gelmek

    Araba yarı yolda kaldı.

[-e]
  • İleriye atılmak, ertelenmek

    Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

[-de]
  • Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak

    Oda duman içinde kaldı.

[-de]
  • Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek

    Bugün iş maddesinde kaldık.

[-den]
  • Miras olarak geçmek

    Çiftlik ana babasından kalmış.

[-den]
  • Yapamamak

    Misafir geldi, gezmeden kaldık.

[-le]
  • Yetinmek

    Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.

[-le]
  • Sınırlanmak

    Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk

[yardımcı fiil]
  • Olmak, herhangi bir durumda bulunmak

    Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay

[yardımcı fiil]
  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Bakakalmak.

    Şaşakalmak.

    Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... den kalır yeri yok
  • ... ye kalsa (veya kalırsa)
  • kaldı ki

Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış


MALKAR


[isim]
  • Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar

MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)


[isim] [eskimiş]
  • Finlandiya para birimi, mark

MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)


[isim]
  • Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
[denizcilik]
  • Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makara çekmek
  • makara gibi
  • makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
  • makarasını çözmek
  • makaraya almak (veya sarmak)


KORKMA


[isim]
  • Korkmak işi

    İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. - Samiha Ayverdi


KALOMA (Kelime Kökeni: İtalyanca caloma)


[isim] [denizcilik]
  • Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaloma etmek (veya vermek)


OKRAMA


[isim]
  • Okramak işi