OKSALAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



OKSALAT harflerini içeren 4 harfli 28 kelime bulunuyor. 4 harfli OKSALAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOSA6, KAOS6, LASO6, STOK6, SAKO6, ASAL5, ASLA5, ATOL5, ALTO5, KOTA5, KLAS5, KOLA5, KASA5, KAST5, LOTA5, OLTA5, SAAT5, SALA5, SALT5, SAKA5, TOKA5, TASA5, ATAK4, KALA4, LAKA4, LATA4, TALK4, TAKA4


ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


KALA


[zarf]
  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim


LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)


[isim]
  • Lak
[isim]
  • Yol üzerinde oluşan çukur

LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)


[isim]
  • Dar ve kalınca tahta
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa


TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)


[isim] [mineraloji]
  • Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum

Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist


TAKA


[isim] [denizcilik]
  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

ASAL


[sıfat]
  • Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi

Birleşik Kelimeler: asal gazlar, asal sayı


ASLA (Kelime Kökeni: Arapça aṣlā)


[zarf]
  • Hiçbir zaman, hiçbir şekilde, katiyen

    Kimseye faydası olmayıp da yalnız kendi nefsine ayırdığın servet, asla makbul değildir. - Ahmet Kabaklı


ATOL


[isim] [denizcilik]
  • Mercan adası

ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)


[isim] [müzik]
  • Viyola

KOTA (Kelime Kökeni: Fransızca quota)


[isim] [ekonomi]
  • Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
[sinema]
  • Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı

KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)


[isim] [toplum bilimi]
  • Sınıf
[sıfat] [mecaz]
  • Üstün nitelikli, üstün yetenekli

    Klas oyuncu.


KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)


[isim]
  • Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
[isim] [bitki bilimi]
  • Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)

Birleşik Kelimeler: kola cevizi


KASA (Kelime Kökeni: İtalyanca cassa)


[isim]
  • Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

    Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse
[mimarlık]
  • Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve
[spor]
  • Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kasayı devretmek

Birleşik Kelimeler: kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa


KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)


[isim] [toplum bilimi]
  • Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri