OFTALMOSKOP Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



OFTALMOSKOP harflerini içeren 5 harfli 29 kelime bulunuyor. 5 harfli OFTALMOSKOP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POSOF18, AFTOS13, FALSO13, SOFTA13, KOLPO11, KOPMA11, POMAK11, POMAT11, POSTA11, POTAS11, KOPAL10, PLATO10, POLAT10, POLKA10, PALTO10, TOPLA10, TOPAL10, TOPAK10, KOMOT8, MOLAS8, SOMAK8, SOLMA8, SOKMA8, LOKMA7, OLMAK7, SOLAK7, SALTO7, TOMAK7, OTLAK6


OTLAK


[isim] [coğrafya]
  • Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera, örü(II)

    Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: dağ otlağı


LOKMA (Kelime Kökeni: Arapça luḳme)


[isim]
  • Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum

    Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. - Ömer Seyfettin

[teknik]
  • Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet
[mecaz]
  • Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para

    Bu lokma sizin için çok büyüktür, boğazınızdan geçmez; yutamayacaksınız ve boğulacaksınız. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lokma (veya lokması) ağzında büyümek
  • lokma çiğnenmeden yutulmaz
  • lokma dökmek
  • lokma etmek
  • lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
  • lokmasını dökmek
  • lokmasını saymak

Birleşik Kelimeler: lokma anahtar, lokma başlığı, lokma göz, lokma tatlısı, bir lokma, haram lokma, et lokması, kibar lokması, saray lokması


OLMAK


[nesnesiz]
  • Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak

    En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz] [teklifsiz konuşmada]
  • Sarhoş olmak

    Sen adamakıllı olmuşsun.

[-e]
  • Uymak, tam gelmek

    Bu şapka başıma oluyor.

[-den]
  • Yitirmek, elinden kaçırmak

    Tembelliği yüzünden işinden oldu.

[-den]
  • Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak

    Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?

[-e]
  • Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek

    Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.

[-e]
  • Yol açmak

    Bu davranışın ona çok zararı oldu.

[yardımcı fiil]
  • Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur

    Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak.

[yardımcı fiil]
  • Hastalığa yakalanmak, tutulmak

    Tifo olmak. Verem olmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... olsun ... olsun
  • ola ki
  • olan (veya olup) biten
  • olan oldu
  • oldu bilmek (veya saymak)
  • olduğu kadar
  • oldu olacak
  • oldu olacak, kırıldı nacak
  • oldu olanlar
  • olmayacak duaya âmin demek
  • olup olacağı
  • olur a!

Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim, oldum olası, olur olmaz, üretici olmayan alan, olsa olsa


SOLAK


[isim]
  • Genellikle sol elini kullanan kimse
[tarih]
  • Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı

    Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız


SALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim] [spor]
  • Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salto atmak


TOMAK


[isim]
  • Ağaçtan yapılmış top
[eskimiş]
  • Bir tür kalın ve ağır çizme

KOMOT (Kelime Kökeni: Fransızca commode)


[isim]
  • Komodin

MOLAS (Kelime Kökeni: Fransızca mollasse)


[isim] [jeoloji]
  • Karbonatlı kum taşı

SOMAK


[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü

SOLMA


[isim]
  • Solmak işi
[kimya]
  • Isı, kızılötesi ışınlar ve kimyasal reaksiyonlar sonunda pigmentlerin renklerini yitirmesi

SOKMA


[isim]
  • Sokmak işi

    İnsanlar dünyayı ayrı ayrı zaviyelerden gördükleri gibi onu gönüllerinin arzu ettiği bir şekle sokmaya da çalışırlar. - Mehmet Kaplan


KOPAL (Kelime Kökeni: Fransızca copal)


[isim]
  • Tropik bölgelerde yetişen, bazı erguvangillerden çıkarılan ve cila yapmakta kullanılan bir tür reçine

PLATO (Kelime Kökeni: Fransızca plateau)


[isim] [coğrafya]
  • Yayla
[sinema] [televizyon]
  • Dekorun kurulduğu yer

POLAT (Kelime Kökeni: Farsça pūlād)


[isim] [eskimiş]
  • Çelik (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • polat gibi


POLKA (Kelime Kökeni: Leh. polka)


[isim]
  • Bir tür Polonya dansı