Oda ile Başlayan Kelimeler



ODA ile başlayan 17 kelime bulunuyor. Başında ODA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Oda kelimesinin anlamı nedir? Oda ile biten kelimeler. İçinde oda olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ODAKLAŞTIRMAK21

12 Harfli Kelimeler

ODAKLAŞTIRMA20

10 Harfli Kelimeler

ODAKLAYICI20, ODAKLAŞMAK17, ODAKLANMAK14

9 Harfli Kelimeler

ODAKLAŞMA16, ODAKLAMAK13, ODAKLANMA13

8 Harfli Kelimeler

ODACILIK16, ODAKLAMA12

7 Harfli Kelimeler

ODABAŞI16

6 Harfli Kelimeler

ODACIK13, ODALIK10

5 Harfli Kelimeler

ODACI12, ODALI9

4 Harfli Kelimeler

ODAK7

3 Harfli Kelimeler

ODA6


ODA


[isim]
  • Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz

    Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü. - Ahmet Haşim

[tarih]
  • Yeniçeri kışlası

Birleşik Kelimeler: odabaşı, oda hapsi, oda müziği, oda spreyi, art oda, başoda, karanlık oda, kozmik oda, ön oda, arz odası, basınç odası, bekâr odası, bekleme odası, beslenme odası, çalışma odası, çubuk odası, doğum odası, etüt odası, halk odası, kabul odası, köy odası, kumanda odası, makam odası, makine odası, makyaj odası, misafir odası, müzik odası, oturma odası, reji odası, rejisörlük odası, sanayi odası, sandık odası, soyunma odası, ticaret odası, yatak odası, yemek odası, yer odası, yük odası


ODAK


[isim] [fizik]
  • Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak, fokus
[mecaz]
  • Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak

    Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı. - Muzaffer Uyguner

Birleşik Kelimeler: odak noktası


ODALI


[sıfat]
  • Herhangi bir sayıda odası olan

    Ne bir teras ne bir taşlık. Sanırım iki odalı bir yerdi. - Ayla Kutlu

[isim] [tarih]
  • Topkapı Sarayı'nda oturan saray adamları

ODALIK


[isim] [eskimiş]
  • Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın

    Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi. - Burhan Felek

[tarih]
  • Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal

    Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş. - Ercüment Ekrem Talu


ODAKLAMA


[isim]
  • Odaklamak işi, fokuslama

ODACI


[isim]
  • Resmî kuruluşlarda, iş yerlerinde temizlik ve getir götür işlerine bakan görevli, hizmetli, hademe, müstahdem

    Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü. - Ercüment Ekrem Talu


ODAKLAMAK


[-i] [sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü elde etmek, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek için alıcı merceğini düzenlemek, fokuslamak

ODAKLANMA


[isim]
  • Odaklanmak işi, fokuslanma

ODACIK


[isim]
  • Küçük oda

    Babadan kalma bu arsaya önce dört duvar örüp bir odacık yapıvermişti. - Reşat Enis


ODAKLANMAK


[-e]
  • Odaklama işine konu olmak, fokuslanmak
[mecaz]
  • Belli bir noktada, yerde veya olguda toplanmak, odaklaşmak

    Bütün sporseverler olimpiyat oyunlarına odaklandı.


ODAKLAŞMA


[isim]
  • Odaklaşmak durumu

ODACILIK


[isim]
  • Odacı olma durumu, hademelik, hizmetlilik, müstahdemlik

ODABAŞI


[isim]
  • Hanlarda çalışan uşakların başı

    Hana gelinceye kadar planını kurmuştu. Odabaşı ile hemen hesabını kesti. - Ömer Seyfettin

[tarih]
  • Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay

ODAKLAŞMAK


[-e]
  • Bir ışık demeti veya elektron akışı bir noktada toplanmak
[mecaz]
  • Odaklanmak
[mecaz]
  • Odak durumuna gelmek

ODAKLAŞTIRMA


[isim]
  • Odaklaştırmak işi