Od ile Başlayan Kelimeler



OD ile başlayan 32 kelime bulunuyor. Başında OD olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Od kelimesinin anlamı nedir? Od ile biten kelimeler. İçinde od olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ODAKLAŞTIRMAK21

12 Harfli Kelimeler

ODAKLAŞTIRMA20

10 Harfli Kelimeler

ODYOVİZÜEL27, ODAKLAYICI20, ODUNLAŞMAK18, ODAKLAŞMAK17, ODAKLANMAK14

9 Harfli Kelimeler

ODUNCULUK18, ODİTORYUM17, ODUNLAŞMA17, ODAKLAŞMA16, ODYOMETRE16, ODAKLAMAK13, ODAKLANMA13

8 Harfli Kelimeler

ODUNUMSU16, ODACILIK16, ODAKLAMA12

7 Harfli Kelimeler

ODABAŞI16, ODUNCUL15, ODUNLUK12

6 Harfli Kelimeler

ODUNCU14, ODACIK13, ODUNSU12, ODALIK10

5 Harfli Kelimeler

ODSUZ13, ODACI12, ODEON9, ODALI9

4 Harfli Kelimeler

ODUN8, ODAK7

3 Harfli Kelimeler

ODA6

2 Harfli Kelimeler

OD5


OD


[isim] [eskimiş]
  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak


ODA


[isim]
  • Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz

    Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü. - Ahmet Haşim

[tarih]
  • Yeniçeri kışlası

Birleşik Kelimeler: odabaşı, oda hapsi, oda müziği, oda spreyi, art oda, başoda, karanlık oda, kozmik oda, ön oda, arz odası, basınç odası, bekâr odası, bekleme odası, beslenme odası, çalışma odası, çubuk odası, doğum odası, etüt odası, halk odası, kabul odası, köy odası, kumanda odası, makam odası, makine odası, makyaj odası, misafir odası, müzik odası, oturma odası, reji odası, rejisörlük odası, sanayi odası, sandık odası, soyunma odası, ticaret odası, yatak odası, yemek odası, yer odası, yük odası


ODAK


[isim] [fizik]
  • Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak, fokus
[mecaz]
  • Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak

    Herkesin ilgisini çeken bir odak olmaktan mutluluk duyardı. - Muzaffer Uyguner

Birleşik Kelimeler: odak noktası


ODUN


[isim]
  • Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç

    Sobada çıralar hemen alev almış, odunları da tutuşturmuştu. - Tarık Buğra

[sıfat] [mecaz]
  • Anlayışsız ve kaba (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • odun gibi

Birleşik Kelimeler: odun bilimi, odun kömürü, odun özü, odun sobası, dış odun, iç odun, olgun odun, öz odun, göbek odunu, meşe odunu


ODEON (Kelime Kökeni: Fransızca odéon)


[isim]
  • Eski Yunan'da müzisyenlerin konser verdiği basamaklı yer

ODALI


[sıfat]
  • Herhangi bir sayıda odası olan

    Ne bir teras ne bir taşlık. Sanırım iki odalı bir yerdi. - Ayla Kutlu

[isim] [tarih]
  • Topkapı Sarayı'nda oturan saray adamları

ODALIK


[isim] [eskimiş]
  • Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın

    Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi. - Burhan Felek

[tarih]
  • Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal

    Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş. - Ercüment Ekrem Talu


ODAKLAMA


[isim]
  • Odaklamak işi, fokuslama

ODUNLUK


[isim]
  • Odun konulan yer

    Aşağıda mutfak, yanında bir bulaşıkhane ile bir uşak odası, bir odunluk, bir kömürlük. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Odun durumuna getirilip yakılmaya elverişli (ağaç)
[mecaz]
  • Kabalık, anlayışsızlık

ODUNSU


[sıfat]
  • Odunu andıran, oduna benzeyen, odun gibi, odunumsu
[mecaz]
  • Kaba, iri, heybetli

ODACI


[isim]
  • Resmî kuruluşlarda, iş yerlerinde temizlik ve getir götür işlerine bakan görevli, hizmetli, hademe, müstahdem

    Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü. - Ercüment Ekrem Talu


ODAKLAMAK


[-i] [sinema] [televizyon]
  • İyi görüntü elde etmek, görüntüyü tam odak noktasına düşürmek için alıcı merceğini düzenlemek, fokuslamak

ODAKLANMA


[isim]
  • Odaklanmak işi, fokuslanma

ODACIK


[isim]
  • Küçük oda

    Babadan kalma bu arsaya önce dört duvar örüp bir odacık yapıvermişti. - Reşat Enis


ODSUZ


[sıfat]
  • Ateşsiz

Birleşik Kelimeler: odsuz ocaksız