O ile Başlayan K ile Biten 7 Harfli Kelimeler



O ile başlayan K ile biten 7 harfli 50 kelime bulundu.K ile başlayan O ile biten 7 harfli kelimeler

Ayrıca, "İçinde Ok olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OĞULCUK20, OĞULLUK17, OVULMAK16, OVUNMAK16, OYCULUK15, OVERLOK15, OFLAMAK15, OYUNCAK14, OMUZLUK14, OTOPARK13, OTUZLUK13, OKÇULUK13, OHLAMAK13, OLUŞMAK13, OLİMPİK13, OLUKÇUK13, ORGANİK12, OYULMAK12, OKŞAMAK12, OBURLUK12, OCAKLIK12, ODUNLUK12, OYUNLUK12, ONAŞMAK12, ONMADIK12, OLMADIK12, OZANLIK12, OSURMAK11, OYNAMAK11, OYLAMAK11, OBELİSK11, ONDALIK11, OTURMAK10, ONURLUK10, ONULMAK10, OKUNMAK10, OKUTMAK10, OLUNMAK10, OLURLUK10, OTARMAK9, OTİSTİK9, OTLAMAK9, ORTALIK9, OKKALIK9, OKLAMAK9, OKRAMAK9, OKSALİK9, ONANMAK9, ONARMAK9, OTANTİK8


OTANTİK (Kelime Kökeni: Fransızca authentique)


[sıfat]
  • Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan, orijinal

    Otantik bir kıyafet.


OTARMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Otlatmak

OTİSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca autistique)


[sıfat] [ruh bilimi]
  • İçe yönelik olan

OTLAMAK


[nesnesiz]
  • Hayvan, dolaşarak yerdeki ot, çimen, yaprak vb.ni yemek, yayılmak

    Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]
  • Meşgul olmak

    Liseyi bitirmiş, üniversiteye gitmiş, birkaç sene otlamış orada, çakmış. - Attila İlhan

[argo]
  • Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek

ORTALIK


[isim]
  • Bulunulan yer, çevre

    Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortalığı ... götürmek (veya almak)
  • ortalığı birbirine katmak
  • ortalığı gürültüye (veya patırtıya) vermek
  • ortalığı kırıp geçirmek
  • ortalık ağarmak
  • ortalık düzelmek
  • ortalık kararmak
  • ortalık karışmak
  • ortalık sütliman olmak
  • ortalık yatışmak

Birleşik Kelimeler: ortalık yer


OKKALIK


[sıfat]
  • Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan

    Ceviz kadar sünger, iki üç yılda üç okkalık karpuz kadar büyür. - Halikarnas Balıkçısı


OKLAMAK


[nesnesiz]
  • Ok gibi fırlamak
[-i]
  • Okla vurmak

OKRAMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek

OKSALİK (Kelime Kökeni: Fransızca oxalique)


[isim] [kimya]
  • Kuzukulağı vb. bitkilerde rastlanan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan asit, kuzukulağı asidi, oksalik asit (HOCO-COOH)

Birleşik Kelimeler: oksalik asit


ONANMAK


[nesnesiz]
  • Onama işine konu olmak

    Bu tutum herkesçe onandı.


ONARMAK


[-i]
  • Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek

    Bozuk bir saati onardı.

[mecaz]
  • İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak

OTURMAK


[-e]
  • Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek

    Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak

    Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür. Oturursunuz ve başından kalkamazsınız. - Tarık Dursun K.

[-i]
  • Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak

    Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti. - Tarık Buğra

[-de]
  • Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek

    Aynı semtte oturdukları için komşu da sayılırlar. - Burhan Felek

[nesnesiz]
  • Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak

    Böyle oturacağınıza çalışsanız olmaz mı?

[nesnesiz]
  • Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek

    Temelin bu tarafı on santim oturmuş.

[-le]
  • Biriyle beraber yaşamak

    O günden beri enişte beyle oturuyorum. - Sermet Muhtar Alus

[nesnesiz]
  • Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek

    Gelenekler gün geçtikçe iyice oturdu.

[nesnesiz]
  • Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak

    Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • oturup kalkmak


ONURLUK


[isim]
  • Bir başarıyı veya durumu ödüllendirmek amacıyla verilen türlü biçimlerde levha, plaket

ONULMAK


[-den]
  • Onma işine konu olmak

    Ağır ve onulmaz hastalıklar için yapılan tedavi, bir iyilik şeklinde görünse bile, azabı devam ettirmekten başka bir netice vermiyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa


OKUNMAK


[nesnesiz]
  • Okuma işine konu olmak

    Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. - Sermet Muhtar Alus

[mecaz]
  • Belli olmak, açıkça görünmek

    Bütün söyleyecekleri yüzünden okunuyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[halk ağzında]
  • Davet edilmek, çağrılmak