O ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler



O harfleri ile başlayan 4 harfli 67 kelime bulunuyor. Başında O olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "o ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde O olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OBJE16, OĞUZ16, OJİT14, OĞUL13, OVMA12, OTAĞ12, OFİS12, OĞAN12, OPUS11, OVAL11, OYUŞ11, OBEZ10, OBÜS10, OLGU10, OMUZ10, OPAL9, ORUÇ9, OTÇU9, OTUZ9, OYUM9, OZON9, OKÇU9, OLUŞ9, OMCA9, ORDU8, ONCA8, OYMA8, OYSA8, OYUK8, OYUN8, OZAN8, OBUA8, OBUR8, OCAK8, ODUN8, OLDU8, ONUM7, ORYA7, OTSU7, ONAY7, ODAK7, OKEY7, OLAY7, OMUR7, OSLO7, ONLU6, ONMA6, ONUR6, ORSA6, ORUN6, OTLU6, OKUL6, OKUR6, OLMA6, OLTU6, OLUK6, OLUR6, ORAK5, ORAL5, ORAN5, ORTA5, OTEL5, ONAR5, OKAR5, ONAT5, OLTA5, OKKA5


ORAK


[isim]
  • Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı

Birleşik Kelimeler: orak ayı, orak böceği, orak işi, beyinorağı, çalgı orağı


ORAL (Kelime Kökeni: Fransızca oral)


[sıfat]
  • Ağızcıl
[zarf]
  • Ağız yoluyla
[edebiyat]
  • Söze dayanan

ORAN


[isim]
  • Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo

    Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And

[matematik]
  • İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı

    Üçün sekize oranı.

Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı


ORTA


[isim]
  • Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer

    Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]
  • Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen
[sıfat]
  • Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan

    Hademe orta bölmeyi açmak üzere koştu. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat
[fizik]
  • Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer
[matematik]
  • Orantı
[spor]
  • Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş

    Aut çizgisinden nefis bir orta... - Haldun Taner

[tarih]
  • Yeniçeri Ocağında tabur

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortadan kaldırmak
  • ortadan kalkmak
  • ortadan kaybolmak
  • ortadan sır olmak
  • ortadan söylemek
  • ortasını bulmak
  • ortaya almak
  • ortaya atılmak
  • ortaya atmak
  • ortaya balgam atmak
  • ortaya çıkarmak
  • ortaya çıkmak
  • ortaya dökmek
  • ortaya düşmek
  • ortaya konuşmak
  • ortaya koymak
  • ortaya sürülmek
  • ortaya yayılmak

Birleşik Kelimeler: orta ağırlık, orta boy, Orta Çağ, orta dalga, orta damar, orta deri, orta dikme, orta direk, Orta Doğu, orta elçi, orta hakem, orta hâlli, orta hece düşmesi, orta hizmeti, orta işi, orta kaldırım, orta karar, orta karın, orta kat, orta kulak, orta kuşak, orta malı, orta masası, orta mektep, orta nokta, ortaokul, orta oyunu, ortaöğrenim, ortaöğretim, orta parmak, orta saha, orta sıklet, Orta Şark, orta şekerli, orta tedrisat, orta terim, orta uç, orta yaşlı, orta yaylak, orta yol, orta yuvar, orta yuvarlak, ortanın sağı, ortanın solu, aritmetik orta, büyük orta, küçük orta, ulu orta, yarı orta sıklet, deprem ortası, gün ortası, meyve ortası

[isim]
  • Çankırı iline bağlı ilçelerden biri

OTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hôtel)


[isim]
  • Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme

    Selamlaşarak ayrılıyor ve masaların arkasından dönüp otelin kapısından dışarı çıkıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

Birleşik Kelimeler: otel faresi, otelgarni, apart otel, butik otel


ONAR


[sıfat]
  • On sayısının üleştirme sayı sıfatı

    Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. - Memduh Şevket Esendal


OKAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Telli balıkçıl

ONAT


[sıfat] [eskimiş]
  • Özenli, düzgün, uygun

OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
[mecaz]
  • Hile, düzen, oyun, yem

    Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • olta atmak
  • oltaya düşmek
  • oltaya gelmek
  • oltaya takılmak
  • oltaya vurmak
  • oltayı yutmak

Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası


OKKA (Kelime Kökeni: Arapça vuḳiyye)


[isim] [eskimiş]
  • 1,282 kilogram veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye

    Beş okka şekeri tam on gün idare ettik. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okka çekmek
  • okka her yerde dört yüz dirhem
  • okkanın altına gitmek


ONLU


[sıfat]
  • On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan
[isim]
  • İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul

    Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner


ONMA


[isim]
  • Onmak durumu

ONUR (Kelime Kökeni: Fransızca honneur)


[isim]
  • İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis

Ata Sözleri ve Deyimler

  • onur duymak
  • onuruna ... vermek
  • onuruna dokunmak
  • onuruna yedirememek
  • onurunu okşamak

Birleşik Kelimeler: onur belgesi, onur kıtası, onur kurulu, onur üyesi


ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)


[isim] [denizcilik]
  • Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
[ünlem]
  • (o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz

    Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca


ORUN


[isim]
  • Özel yer