NISFINNEHAR Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



NISFINNEHAR harflerini içeren 3 harfli 29 kelime bulunuyor. 3 harfli NISFINNEHAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAF13, FIR10, FES10, FAS10, SAF10, FER9, FEN9, FAR9, FAN9, RAF9, HIR8, HAS8, RIH8, SAH8, HER7, HAR7, HAN7, ISI6, ASI5, SIR5, ANI4, ARI4, IRA4, NAS4, SAN4, SEN4, SER4, NAR3, NAN3


NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)


[isim] [bitki bilimi]
  • Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nar gibi

Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı

[isim] [eskimiş]
  • Ateş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nârına (veya nâra) yanmak

Birleşik Kelimeler: nârıbeyza


NAN (Kelime Kökeni: Farsça nān)


[isim] [eskimiş]
  • Ekmek

    Alçak, nan ve nimet nankörü hain! - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: nanıaziz


ANI


[isim]
  • Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra

    Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu

[edebiyat]
  • Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra

    Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı


ARI


[sıfat]
  • Temiz

Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı

[isim] [hayvan bilimi]
  • Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arı bal alacak çiçeği bilir
  • arı bey olan kovana üşer
  • arı gibi
  • arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
  • arı gibi sokmak
  • arı kızdıranı sokar
  • arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
  • arı söğüdü, akıllı öğüdü sever

Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı


IRA


[isim]
  • Karakter

NAS (Kelime Kökeni: Arapça naṣṣ)


[isim] [eskimiş]
  • Açıklık, açık ve kesin yargı
[felsefe]
  • Dogma

SAN


[isim]
  • Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
[felsefe]
  • Herhangi bir şeyi, neyse o yapan nitelik, kip karşıtı

Birleşik Kelimeler: adı sanı, adıyla sanıyla


SEN


[isim]
  • Teklik ikinci kişiyi gösteren söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
  • sen ben davası (veya kavgası)
  • sen bilirsin
  • senden
  • sen giderken ben geliyordum
  • seni gidi seni (veya seni seni)
  • seninki can da benimki patlıcan mı?
  • sen sağ, ben selamet
  • sen zot ben zot, ata kim vere ot

Birleşik Kelimeler: elimsende


SER (Kelime Kökeni: Farsça ser)


[isim] [eskimiş]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • serde ... var
  • ser verip sır vermemek

Birleşik Kelimeler: serasker, serazat, serdengeçti, serdümen, serencam, serhat, serlevha, sermaye, sermest, sermestane, sermuharrir, sermürettip, serpuş, sersefil, sertabip, seryaver

[isim]
  • Limonluk

    Köşkünün arka tarafında çiçek serleri vardır, her mevsim en nadide çiçekler yetiştirilir. - Aydın Boysan


ASI


[isim]
  • Asma işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • asıda olmak (veya kalmak)


SIR


[isim]
  • Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önleme vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik

    Küpün sırı dökülmüş.

[isim]
  • Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırra ermek
  • sırra kadem basmak
  • sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna
  • sır tutmak (veya saklamak)
  • sır vermek (veya sızdırmak)

Birleşik Kelimeler: sır kâtibi, sır küpü, sırretmek, sırrolmak, Bektaşi sırrı, devlet sırrı


ISI


[isim] [fizik]
  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı


HER (Kelime Kökeni: Farsça her)


[sıfat]
  • Önüne geldiği ismin benzerlerini `teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı` anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz

    Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • her ağacın meyvesi olmaz
  • her ağaçtan kaşık olmaz
  • her aşın kaşığı olmak
  • her boyaya girip çıkmak
  • her boyayı boyadı, bir fıstıki yeşil (mi) kaldı?
  • her çiçek koklanmaz
  • her çok azdan olur
  • her dağın derdi kendine göre
  • her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
  • her derde deva olmak
  • her düşüş bir öğreniş
  • her firavunun bir Musa'sı çıkar
  • her gördüğü sakallıyı babası sanmak
  • her gün baklava börek yense bıkılır
  • her horoz kendi çöplüğünde öter
  • her ihtimale karşı
  • her işin (veya şeyin) başı sağlık
  • her işte bir hayır vardır
  • her kafadan bir ses çıkmak
  • her kaşığın kısmeti bir olmaz
  • her koyun kendi bacağından asılır
  • her kuşun eti yenmez
  • her lafın altından kalkmak
  • her ne pahasına olursa olsun
  • her sakaldan bir tel çekseler köseye sakal olur
  • her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter
  • her şeyin yenisi, dostun eskisi
  • her şeyin yokluğu yokluktur
  • her tarakta bezi olmak
  • her taş baş yarmaz
  • her telden çalmak
  • her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
  • her yiğidin gönlünde bir aslan yatar
  • her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
  • her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz
  • her zaman gemicinin istediği rüzgâr esmez
  • her ziyan bir öğüttür

Birleşik Kelimeler: her bir, her biri, hercai, her daim, her dem, her gün, herhâlde, her hâlde, her hâlükârda, herhangi, herkes, her yerdelik, her zaman


HAR


[isim]
  • `Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek` anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz

    Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: har gür, har hur

[isim] [eskimiş]
  • Sıcak, kızgın, yakıcı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harı başına vurmak
  • harı geçmek


HAN


[isim] [tarih]
  • Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan

    Kırım hanları. Altın Ordu hanları.

[isim] [eskimiş]
  • Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı

    Bir handa, yorgun argın, tatlı bir uykudaydık. - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • han gibi
  • han hamam sahibi (olmak)
  • han kapısından teğelti atmak

Birleşik Kelimeler: iş hanı, yolgeçen hanı

[isim]
  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri