NİKAHSIZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



NİKAHSIZLIK harflerini içeren 5 harfli 82 kelime bulunuyor. 5 harfli NİKAHSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HIZLI14, ZIHLI14, HIZLA13, HAZIK13, HINIS12, HAZİN12, HİZAN12, HASIL11, ISLAH11, ANSIZ10, AZILI10, HALİS10, HAKLI10, İSHAL10, İHLAS10, İHSAN10, KIZIL10, KIZIK10, SIZAK10, SİLAH10, SAKIZ10, SAHİL10, SAZLI10, AZLIK9, HALİK9, İLHAK9, İLHAN9, İLKAH9, KIZAK9, KIZAN9, KAHİL9, KAHİN9, KAZIK9, KAZIL9, NİKAH9, NAKIZ9, NAZLI9, ZANLI9, ASILI8, ISLIK8, İNZAL8, KISKI8, KISIK8, NAZİL8, NAZİK8, SINIK8, ASLIK7, ASKLI7, ISLAK7, KISKA7, KASNI7, KASIK7, KASLI7, KINLI7, KINIK7, KILIK7, NAKIS7, NASIL7, SINAİ7, SALIK7, SANIK7, SANLI7, SAKLI7, SAKIN7, ANLIK6, AKLIK6, İSKAN6, KANIK6, KANLI6, KALIN6, KALIK6, LİSAN6, LASKİ6, SKİNK6, SALİK6, SANKİ6, SAKİN6, SAKİL6, KİKLA5, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi


KANIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kanaatkâr

KANLI


[sıfat]
  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[isim]
  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]
  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı


KALIN


[sıfat]
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim] [halk ağzında]
  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]
  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

KALIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kalmış, artmış

LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)


[isim]
  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan


LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yakı ile ilgili

SKİNK (Kelime Kökeni: İngilizce skink)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Skinkgillerden, çöl bölgelerinde, kurak bölgelerde yaşayan bir tür sürüngen (Scincus)

SALİK (Kelime Kökeni: Arapça sālik)


[sıfat]
  • Bir yola giren, bir yolda giden

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salik olmak