NEUZÜBİLLAH Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



NEUZÜBİLLAH harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli NEUZÜBİLLAH kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZÜHUL15, HENÜZ14, ZÜHAL14, AHİZE12, HAZİN12, HAZNE12, HİZAN12, NEZİH12, BUZLA11, HÜLLE11, NÜZUL11, ZEBUN11, BENİZ10, BAZEN10, İZABE10, İBZAL10, ZÜLAL10, ZEBAN10, HELAL9, HİLAL9, HALEN9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLHAN9, İLAHE9, ABULİ8, ALİZE8, EZANİ8, İNZAL8, İZALE8, NAZİL8, ZELİL8, BELLİ7, BENLİ7, ALENİ5


ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


BELLİ


[sıfat]
  • Beli olan

    Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: karınca belli

[sıfat]
  • Bilinmedik bir yanı olmayan, malum

    Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • belli etmek
  • belli olmak

Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz


BENLİ


[sıfat]
  • Ben (I) bulunan

    Tılsımı çözmek için kadının sırtı benli olmalı imiş. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: püskürme benli


ABULİ (Kelime Kökeni: Fransızca aboulie)


[isim] [ruh bilimi]
  • İrade yitimi

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)


[isim] [coğrafya]
  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize


EZANİ (Kelime Kökeni: Arapça eẕānī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ezanla ilgili

Birleşik Kelimeler: ezani saat


İNZAL (Kelime Kökeni: Arapça inzāl)


[isim] [eskimiş]
  • İndirme, indirilme

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)


[isim] [eskimiş]
  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu


NAZİL (Kelime Kökeni: Arapça nāzil)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnen, inmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nazil olmak


ZELİL (Kelime Kökeni: Arapça ẕelīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan

    Batı'ya, bu zelil tavırla kabul ettirilmesi mümkün hiçbir şey olamazdı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zelil etmek
  • zelil olmak


HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)


[sıfat] [din bilgisi]
  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
[zarf]
  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim] [mecaz]
  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade


HİLAL (Kelime Kökeni: Arapça hilāl)


[isim]
  • Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
[eskimiş]
  • Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hilal gibi


HÂLEN (Kelime Kökeni: Arapça ḥālen)


[zarf]
  • Şimdi, şu anda, bugünkü günde

HALEL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalel)


[isim] [eskimiş]
  • Bozma, bozukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halel gelmek
  • halel getirmek
  • halel vermek


HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)


[isim] [eskimiş]
  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]
  • Manzum biçimde yazılmış trajedi