NEOPLAZMA harflerini içeren 4 harfli 46 kelime bulunuyor. 4 harfli NEOPLAZMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
APAZ11,
AZAP11,
MAPA9,
OPAL9,
PANO9,
APEL8,
AZMA8,
AZOL8,
LAPA8,
OZAN8,
PLAN8,
PALA8,
PENA8,
ZONA8,
AZEL7,
ALAZ7,
EZAN7,
LAZA7,
LOME6, MOLA6,
MANO6,
ONMA6,
OLMA6,
ANAM5,
ANMA5,
ALEM5,
ALMA5,
AMAL5,
AMAN5,
AMEL5,
ENAM5,
EMAN5,
ELMA5,
LAMA5,
LAME5,
MANA5,
MALA5,
MEAL5,
MALE5, NOEL5,
NEMA5,
NAME5,
ANAL4,
ALAN4,
ELAN4,
NALE4
ANAL
(Kelime Kökeni: Fransızca anal)
[sıfat] [tıp]
[zarf]
ALAN
[isim]
-
Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
[mecaz]
[fizik]
[sinema] [televizyon]
-
Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
[spor]
-
Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha
Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı
ELAN
(Kelime Kökeni: Arapça elān)
[zarf] [eskimiş]
NALE
(Kelime Kökeni: Farsça nāle)
[isim] [eskimiş]
ANAM!
[teklifsiz konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ana avrat küfretmek (veya düz veya dümdüz gitmek)
- ana bir, baba ayrı
- anadan doğmuşa dönmek (veya anadan yeni doğmuş gibi olmak)
- ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
- ana ile kız, helva ile koz
- ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış)
- anam avradım olsun
- anam babam
- anamın (veya anasının) ak sütü gibi (helal olsun)
- anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
- anan güzel idi hani yeri, baban zengin idi hani evi?
- ananın bahtı kızına
- ananın bastığı yavru incinmez
- anan yahşi, baban yahşi
- anası ağlamak
- anasına avradına sövmek
- anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
- anasından doğduğuna bin pişman
- anasından doğduğuna pişman etmek
- anasından doğduğuna pişman olmak
- anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek
- anasından emdiği sütü burnundan getirmek
- anasını ağlatmak
- anasını bellemek
- anasını eşek kovalasın!
- anasının gözü
- anasının ipini satmış (veya pazara çıkarmış)
- anasının kızı
- anasının körpe kuzusu
- anasının nikâhını istemek
- anasının oğlu
- anasını sat! (veya satayım!)
- anası turp (veya sarımsak), babası şalgam (veya soğan)
- anası yerinde
ANMA
[isim]
Birleşik Kelimeler: anma gerilim, anma töreni
ÂLEM
(Kelime Kökeni: Arapça ʿālem)
[isim] [gök bilimi]
[zamir]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- âleme verir talkını (veya telkini), kendi yutar salkımı
- âlemin ağzı torba değil ki büzesin
- âlemi var mı?
- âlem yapmak
Birleşik Kelimeler: bir âlem, cümle âlem, devriâlem, dış âlem, dünya âlem, el âlem, harcıâlem, ibretiâlem, içki âlemi, kibarlar âlemi, masal âlemi, oturak âlemi, rakı âlemi
[isim]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
ALMA
[isim]
-
Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
AMAN
(Kelime Kökeni: Arapça amān)
[ünlem]
-
Yardım istenildiğini anlatan bir söz
Aman yakalayın.
Ata Sözleri ve Deyimler
- amana gelmek
- aman Allah (veya Allah'ım)
- aman bulmak
- aman dedirtmek (veya amana getirmek)
- aman derim!
- aman dilemek
- aman diyene kılıç kalkmaz
- aman vermek
- aman vermemek
Birleşik Kelimeler: amanname, aman zaman
AMEL
(Kelime Kökeni: Arapça ʿamel)
[isim]
[din bilgisi]
-
Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları
[mecaz]
Birleşik Kelimeler: aksülamel
ENAM
(Kelime Kökeni: Arapça enām)
[isim] [eskimiş]
-
Yaratılmış bütün canlılar
[isim] [eskimiş] [din bilgisi]
-
İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı
EMAN
(Kelime Kökeni: Fransızca éman)
[isim]
-
Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi
ELMA
[isim] [bitki bilimi]
-
Gülgillerden, çiçekleri pembe veya beyaz bir ağaç (Pirus malus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- elma da alma da demesini biliriz
- elma gibi
- elmanın dibi göl, armudun dibi yol
- elmayı çayıra, armudu bayıra
Birleşik Kelimeler: elmabaş, elma çayı, elma hoşafı, elma kompostosu, elma sirkesi, elma suyu, elma şarabı, elma şekeri, elma şurubu, elma yanaklı, acı elma, çürük elma, ekşi elma, Kızılelma, âdemelması, Amasya elması, Amerikan elması, dağ elması, deveelması, ferik elması, fil elması, Japon elması, kabak elması, kiraz elması, misket elması, pamuk elması, şeytan elması, yer elması
LAMA
(Kelime Kökeni: Fransızca lama)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
[isim]
-
Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
[isim]
-
Küçük maden veya cam şerit