NEOKLASİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



NEOKLASİK harflerini içeren 5 harfli 44 kelime bulunuyor. 5 harfli NEOKLASİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKSON7, KONSA7, KASKO7, ONİKS7, SOKAK7, SOLAK7, SALON7, ASLEN6, ESKİL6, EKSİN6, EKSİK6, İSALE6, İSKAN6, KONAK6, KONİK6, KOLİK6, KOLAN6, KESİN6, KESKİ6, KESİK6, LİSAN6, LANSE6, LASKİ6, NESİL6, OLEİN6, OLEİK6, SKİNK6, SİNLE6, SİNEK6, SİKKE6, SALİK6, SANKİ6, SAKİN6, SAKİL6, SEKİL6, ALENİ5, AKLEN5, KİKLA5, KELİK5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5


ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıl gereğince, akıl yönünden

KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi


LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)


[zarf]
  • Kök veya soy bakımından

ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİN


[isim] [kimya]
  • Anyon

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)


[isim] [eskimiş]
  • Akıtma

İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)


[isim]
  • Yurtlandırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskâna açmak
  • iskân etmek

Birleşik Kelimeler: iskân belgesi