NEFSANİYET harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli NEFSANİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FİYAT13,
NEFİY13,
ESNAF12,
ENFES12,
FASET12,
FASİT12,
FESAT12,
İNSAF12,
İFSAT12,
NEFİS12,
NEFES12,
ATFEN11,
FİTNE11,
FANTİ11,
FENNİ11,
NEFTİ11,
İSYAN8,
NEYSE8,
SEYİT8,
YASİN8,
AYNEN7,
ENAYİ7,
NİYET7,
TENYA7,
TAYİN7,
İNSAN6,
İSNAT6,
NESNE6,
NİSAN6,
SATEN6,
SENİT6,
SENET6,
TASNİ6,
TENİS6,
ANTEN5,
İNTAN5,
TANİN5,
TANEN5
ANTEN
(Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)
[isim]
-
Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
[hayvan bilimi]
[denizcilik]
-
Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar
Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten
İNTAN
(Kelime Kökeni: Arapça intān)
[isim] [eskimiş] [tıp]
TANİN
(Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)
[isim] [eskimiş]
TANEN
(Kelime Kökeni: Fransızca tanin)
[isim]
-
Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde
İNSAN
(Kelime Kökeni: Arapça insān)
[isim]
-
Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
-
Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
İSNAT
(Kelime Kökeni: Arapça isnād)
[isim]
-
Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: isnat grubu
NESNE
[isim]
-
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
[dil bilgisi]
[felsefe]
Birleşik Kelimeler: nesne grubu, nesne öbeği, belirli nesne, belirtili nesne, belirtisiz nesne, ortak nesne
NİSAN
(Kelime Kökeni: Arapça nīsān)
[isim]
-
Yılın dördüncü ayı, april
Ata Sözleri ve Deyimler
- nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
SATEN
(Kelime Kökeni: Fransızca satin)
[isim]
[sıfat]
SENİT
[isim] [halk ağzında]
SENET
(Kelime Kökeni: Arapça sened)
[isim] [ticaret]
-
Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
[eskimiş]
-
Dayanılan veya dayanılacak olan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi
TASNİ
(Kelime Kökeni: Arapça taṣnīʿ)
[isim] [eskimiş]
[felsefe]
TENİS
(Kelime Kökeni: Fransızca tennis)
[isim] [spor]
Birleşik Kelimeler: tenis kortu, tenis sahası, ayak tenisi, futbol tenisi, masa tenisi
AYNEN
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaynen)
[zarf]
ENAYİ
[sıfat] [argo]
Birleşik Kelimeler: enayi dümbeleği