NASİPLENME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



NASİPLENME harflerini içeren 5 harfli 63 kelime bulunuyor. 5 harfli NASİPLENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Nasiplenme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Nasiplenme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ELİPS10, NESEP10, NİSAP10, NASİP10, PLASE10, PİNES10, PENSE10, PENİS10, PENES10, SALİP10, SALEP10, NİPEL9, PİNEL9, PANEL9, PELİN9, ESAME7, ELMAS7, EMSAL7, İSLAM7, İSMEN7, LEMİS7, MİLAS7, MİSEL7, MİSAL7, MESEN7, MESEL7, MESAİ7, MELES7, MELAS7, NESİM7, NEMSE7, SİNME7, SİLME7, SALİM7, SANEM7, SEMEN7, SEMAN7, SEMAİ7, SELİM7, SELAM7, ANİME6, ANEMİ6, ASLEN6, AMELİ6, AMELE6, ENLEM6, İSALE6, İNSAN6, İMALE6, LİSAN6, LİMAN6, LANSE6, MALEN6, MANEN6, MAİLE6, NESNE6, NESİL6, NEMLİ6, NİSAN6, SİNLE6, SELEN6, ANELE5, ALENİ5


ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)


[sıfat]
  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat


ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)


[isim]
  • Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi

ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)


[isim] [tıp]
  • Kansızlık

ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)


[zarf]
  • Kök veya soy bakımından

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)


[sıfat]
  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan


AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)


[isim]
  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi


ENLEM


[isim] [coğrafya]
  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi


İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)


[isim] [eskimiş]
  • Akıtma

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)


[isim]
  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı


İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)


[isim] [eskimiş]
  • Bir tarafa yatırma, eğme
[edebiyat]
  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak


LİSAN (Kelime Kökeni: Arapça lisān)


[isim]
  • Dil (II)

    Mektup uzun değildi, biraz da ticari bir lisanla yazılmıştı. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: lisanıhâl, lisanımünasip, sürçülisan


LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

    Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı


LANSE (Kelime Kökeni: Fransızca lancé)


[sıfat]
  • Önceleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanse etmek


MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)


[zarf] [eskimiş]
  • Malca