Nam ile Başlayan Kelimeler



NAM ile başlayan 36 kelime bulunuyor. Başında NAM olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Nam kelimesinin anlamı nedir? Nam ile biten kelimeler. İçinde nam olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

NAMÜTENAHİLİK20

11 Harfli Kelimeler

NAMUSSUZLUK20, NAMAHREMLİK17

10 Harfli Kelimeler

NAMUSSUZCA21, NAMAZBOZAN20, NAMÜTENAHİ17, NAMUSLULUK15

9 Harfli Kelimeler

NAMAZLAĞI21, NAMIDİĞER20, NAMÜNASİP17, NAMİBYALI15, NAMZETLİK13, NAMERTLİK10

8 Harfli Kelimeler

NAMAĞLUP21, NAMAZGAH20, NAMEVCUT19, NAMAZSIZ17, NAMUSSUZ16, NAMAHREM14, NAMAZLIK13, NAMÜSAİT12, NAMERTÇE12, NAMUSKAR11

7 Harfli Kelimeler

NAMAZCI15, NAMUSLU11

6 Harfli Kelimeler

NAMZET10, NAMECİ10, NAMDAR9, NAMINA8, NAMERT7

5 Harfli Kelimeler

NAMAZ9, NAMUS8, NAMLI7, NAMLU7

4 Harfli Kelimeler

NAME5

3 Harfli Kelimeler

NAM4


NAM (Kelime Kökeni: Farsça nām)


[isim]
  • Ad (I)

    Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nam almak
  • namı nişanı kalmamak
  • nam kazanmak
  • nam salmak
  • nam vermek

Birleşik Kelimeler: bednam, namıdiğer


NAME (Kelime Kökeni: Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Mektup

    Ertesi sabah tam demir alırken kaptanıderyanın bir namesini aldı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • name okumak

Birleşik Kelimeler: ahitname, amanname, bahname, beyanname, celpname, davetname, ehliyetname, emirname, falname, fetihname, havalename, ibraname, icazetname, iddianame, ihbarname, ihtarname, istidaname, istifaname, ithafname, ithamname, itimatname, izinname, kanunname, kararname, kefaletname, kıyafetname, menakıpname, muahedename, muahezename, muhabbetname, mukavelename, muvafakatname, müdafaaname, nasihatname, nizamname, pendname, ruhsatname, ruzname, salname, seyahatname, silsilename, siyasetname, şartname, şecerename, şehadetname, şehname, şikâyetname, taahhütname, tabirname, takdirname, talepname, talimatname, talimname, tandırname, tarifname, tasdikname, tavsiyename, taziyetname, telgrafname, temlikname, teşekkürname, vakayiname, vakıfname, vasiyetname, vekâletname, velayetname, zabıtname, zeyilname


NAMERT (Kelime Kökeni: Farsça nāmerd)


[sıfat]
  • Korkak, alçak, mert olmayan

    Sana karşı aşktan başka bir şey duydumsa namert olayım. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namerde muhtaç bırakmak
  • namerde muhtaç olmak


NAMLI


[sıfat]
  • Ünlü

    Namlı, şanlı, iri yarı bir delikanlının buncacık kıza âşık olması ne demekti? - İlhan Tarus

Birleşik Kelimeler: namlı şanlı

[isim] [halk ağzında]
  • Samanından ayrılmış arpa, buğday yığını

NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)


[isim] [askerlik]
  • Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça

NAMINA


[zarf]
  • Adına, kendisine

    Bunlardan bazıları kitapçı tarafından kendi namına saklanmıştır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


NAMUS (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs)


[isim]
  • Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet

    Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu? - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namusu iki paralık olmak
  • namusuna dokunmak
  • namusuna sinek kondurmamak
  • namusunu temizlemek
  • namusu temizlenmek
  • namusuyla yaşamak

Birleşik Kelimeler: namus belası, namus borcu, namus cinayeti, namus davası, namus sözü


NAMDAR (Kelime Kökeni: Farsça nāmdār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ünlü

NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)


[isim] [din bilgisi]
  • İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat

    Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namaz (veya namazını) kılmak
  • namaza durmak
  • namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
  • namazı kılınmak

Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı


NAMERTLİK


[isim]
  • Alçaklık, korkaklık

    Namertliğini şimdi de âdeta bir müdafaa silahı gibi kullanmak için karşıma çıkarıyor, ezelî bir âşık rolü oynuyor. - Etem İzzet Benice


NAMZET (Kelime Kökeni: Farsça nāmzed)


[isim]
  • Aday

    Bana göre masal dinlemeyen bir çocuk çok bedbaht bir insan olmaya namzet bir insandır. - Asaf Halet Çelebi

[halk ağzında]
  • Sözlü, yavuklu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namzet göstermek


NAMECİ


[isim] [eskimiş]
  • Mektup yazan kimse

NAMUSKÂR (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs + Farsça -kār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Namuslu

NAMUSLU


[sıfat]
  • Ahlak kurallarına uygun olarak davranan, namuskâr

    Benim babam namuslu bir vatanperverdi. - Aka Gündüz

[teklifsiz konuşmada]
  • Olması gerektiği gibi

    Sallanma, git bana namuslu bir kahve pişir. - Memduh Şevket Esendal


NAMÜSAİT (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça musāʿid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun olmayan, elverişsiz

    Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. - Atatürk