NAKIŞSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



NAKIŞSIZ harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli NAKIŞSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AZIŞ11, SIZI10, IŞIK9, IŞIN9, IŞKI9, ANIZ8, AŞIK8, AZIK8, AKIŞ8, KAZI8, ŞANS8, ZINK8, ISIN7, SIKI7, ASIK6, ASKI6, ISKA6, KISA6, SANI6, ANIK5, AKIN5, KANI5, KINA5


ANIK


[sıfat] [eskimiş]
  • Hazır
[isim] [bitki bilimi]
  • Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)

AKIN


[isim]
  • Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması

    Adayı bir rençper akını doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

[spor]
  • Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akın etmek

Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın

[isim] [edebiyat]
  • Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad

KANI


[isim]
  • İnanç, düşünce, kanaat

    Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanısında olmak
  • kanıya varmak


KINA (Kelime Kökeni: Arapça ḥinnāʾ)


[isim]
  • Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz

    Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak)
  • kına gibi

Birleşik Kelimeler: kına ağacı, kına çiçeği, kına gecesi, kınakına, yüksük kına


ASIK


[sıfat]
  • Somurtkan

    O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık


ASKI


[isim]
  • Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

    Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıda bırakmak
  • askıda kalmak
  • askı olmak
  • askıya almak
  • askıya çıkarmak
  • askıya çıkmak

Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları


ISKA


[isim] [argo]
  • Üzerinde durmama, önem vermeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıska geçilmek
  • ıska geçmek


KISA


[sıfat]
  • Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

    Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim

[isim]
  • Kısa olan şey

    Uzun lafın kısası.

[zarf]
  • Kısaca, kısaltarak

    Kısa konuştu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısa günün kârı
  • kısa günün kârı az olur
  • kısa kes Aydın havası olsun
  • kısa kesmek
  • kısa tutmak

Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası


SANI


[isim]
  • Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap

    Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar? - Nurullah Ataç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sanısına kapılmak


ISIN


[isim] [fizik]
  • Kalori

SIKI


[sıfat]
  • Dar

    Sıkı bir kemer.

[zarf]
  • Sıkıca, iyice

    Sıkı giyinmek.

[isim]
  • Disiplin
[isim]
  • Zorlayıcı durum

    Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.

[isim]
  • Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü

    İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkı basmak
  • sıkıdan geçirmek
  • sıkı durmak
  • sıkı tutmak
  • sıkıya almak
  • sıkıya gelmek
  • sıkıysa

Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı


ANIZ


[isim]
  • Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anız biçmek
  • anız bozmak


ÂŞIK (Kelime Kökeni: Arapça ʿāşiḳ)


[isim]
  • Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse

    Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar. - Asaf Halet Çelebi

[teklifsiz konuşmada]
  • Dalgın, kalender kimse

    Âşık yine geç kaldın.

[ünlem] [teklifsiz konuşmada]
  • `Ahbap, arkadaş` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Âşık! Anlat bakalım, neler yaptın?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âşığa Bağdat sorulmaz
  • âşığa Bağdat uzak değil
  • âşığı kesilmek
  • âşığın gözü kördür
  • âşık, âlemi kör, dört yanını duvar sanır
  • âşık etmek
  • âşık olmak

Birleşik Kelimeler: badeli âşık, sırsıklam âşık

[isim] [anatomi]
  • Aşık kemiği
[mimarlık]
  • Aşırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşığı cuk oturmak
  • aşık atmak
  • aşık atmak (veya oynamak)
  • aşık daima bey oturmaz

Birleşik Kelimeler: aşık kemiği


AZIK


[isim]
  • Gereken yiyecek ve içecek şeyler, nevale

    Kimi azık torbasını, kimi yanındakinin kaba budunu yastık yapmıştı kafasına. - Reşat Enis

Birleşik Kelimeler: yol azığı


AKIŞ


[isim]
  • Akma işi

Birleşik Kelimeler: bilinç akışı, elektron akışı, trafik akışı