NAKLİYATÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



NAKLİYATÇILIK harflerini içeren 6 harfli 73 kelime bulunuyor. 6 harfli NAKLİYATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYAKÇI12, ÇAYLIK12, YALÇIN12, YALINÇ12, AÇKILI11, ALÇILI11, ÇITLIK11, ÇIKKIN11, ÇAKILI11, ÇALILI11, ÇATILI11, ÇAYLAK11, ILIKÇA11, KILÇIK11, KAYNAÇ11, AYILIK10, AYILTI10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇINLAK10, ÇATKIN10, İNAKÇI10, İNATÇI10, İLAÇLI10, KANTÇI10, KAKINÇ10, KAÇKIN10, KAÇLIK10, KALÇIN10, TANKÇI10, YIKKIN10, YILLIK10, YATILI10, AYAKLI9, AYNALI9, ALAYLI9, ÇALKAK9, ÇATLAK9, YANLIK9, YAKALI9, YATKIN9, ANITLI8, ANILIK8, ATKILI8, ALTILI8, ALINTI8, AKINTI8, AKILLI8, KITLIK8, KANYAK8, KINALI8, KAYTAN8, KAYTAK8, KAYNAK8, TIKALI8, TAKILI8, TAYLAK8, YALTAK8, ANLATI7, ATALIK7, ALTLIK7, ANALIK7, İNKITA7, LATALI7, NATIKA7, TALKIN7, ANTİKA6, ALKALİ6, KAİNAT6, KALTAK6, KALKAN6, LAKLAK6, TALİKA6


ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)


[sıfat]
  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]
  • Antik
[isim]
  • Eski çağlardan kalma eser
[isim]
  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi
[mecaz]
  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek


ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)


[isim] [gök bilimi]
  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zamir] [mecaz]
  • Herkes

KALTAK


[isim]
  • Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
[kaba konuşmada]
  • İffetsiz, namussuz kadın

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı


KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)


[isim]
  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
[mecaz]
  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek


TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim] [eskimiş]
  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

ANLATI


[isim]
  • Ayrıntılarıyla anlatma
[edebiyat]
  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı


ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

ALTLIK


[isim]
  • Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey

    Bardak altlığı.

[halk ağzında]
  • Hayvanların altına yayılan ot veya saman
[halk ağzında]
  • Arabaya koşulan atların yolları kirletmemesi için kuyruğunun altına yerleştirilen torba

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı


ANALIK


[isim]
  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

[halk ağzında]
  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık


İNKITA (Kelime Kökeni: Arapça inḳiṭāʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Kesilme, kesinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkıtaya uğramak


LATALI


[sıfat]
  • Latası olan

NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)


[isim] [eskimiş]
  • Düşünüp söyleme yeteneği

TALKIN (Kelime Kökeni: Arapça telḳīn)


[isim] [din bilgisi]
  • Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talkın vermek