NAKLİYATÇILIK harflerini içeren 5 harfli 133 kelime bulunuyor. 5 harfli NAKLİYATÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIYAN11,
ÇAYLI11,
YATÇI11,
ÇIKIK10,
ÇIKIN10,
ÇIKIT10,
ÇIKTI10,
ÇAYAN10,
KILIÇ10,
KAYAÇ10,
AÇLIK9,
AKÇIL9,
ÇIKAK9,
ÇIKAN9,
ÇITAK9,
ÇANLI9,
ÇATIK9,
ÇATKI9,
ÇALTI9,
ÇAKIL9,
ÇAKIN9,
ÇALIK9,
ÇALKI9,
KIYIN9,
KIYIK9,
KAÇLI9,
KAÇIK9,
KALIÇ9,
KAKIÇ9,
LAÇIN9,
LAKÇI9,
TIKAÇ9,
TAÇLI9,
YIKIK9,
YILIK9,
YILKI9,
AYLIK8,
ALNAÇ8,
ALÇAK8,
ÇANAK8,
ÇANTA8,
ÇATAK8,
ÇATAL8,
ÇAKAL8,
ÇALAK8,
İNTAÇ8,
KIYAK8,
KAÇTA8,
KAÇAK8,
KALÇA8,
KAKAÇ8,
KAYIT8,
KAYIN8,
KAYIK8,
LAÇKA8,
LAÇİN8,
LAYIK8,
NALÇA8,
TAYIN8,
YILAN8,
YANIK8,
YANIT8,
YANKI8,
YANLI8,
YALIN8,
YAKIN8,
YAKIT8,
YATIK8,
AYLAK7,
ATILI7,
ALYAN7,
KITIK7,
KALYA7,
KALAY7,
KINLI7,
KINIK7,
KILIK7,
KILLI7,
KAYAK7,
KAYAN7,
LİYAN7,
TAYİN7,
YANAK7,
YANAL7,
YAKİN7,
YALAK7,
YALAN7,
YATAK7,
ANLIK6,
ANTLI6,
ANALI6,
ALLIK6,
ALTLI6,
ALTIN6,
ALTIK6,
AKLIK6,
ITLAK6,
KITAL6,
KANIK6,
KANIT6,
KANLI6,
KATIK6,
KATKI6,
KATLI6,
KALIN6,
KALIT6,
KALIK6,
TANIK6,
ANLAK5,
ANTİK5,
ALKİL5,
ALKAN5,
AKLAN5,
AKAİT5,
ATİNA5,
İNTAK5,
KİKLA5,
KANAL5,
KANAT5,
KANKA5,
KATİL5,
KALAN5,
KALAK5,
LAKİN5,
LATİN5,
NAKLİ5,
NAKİT5,
NAKİL5,
TALİL5,
TALİK5,
TALAN5,
TALAK5,
TAKLA5
ANLAK
[isim] [ruh bilimi]
ANTİK
(Kelime Kökeni: Fransızca antique)
[sıfat] [tarih]
-
İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
Birleşik Kelimeler: Antik Çağ
ALKİL
(Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)
[isim] [kimya]
ALKAN
(Kelime Kökeni: Fransızca alcane)
[isim] [kimya]
-
Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
AKLAN
[isim] [coğrafya]
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
AKAİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
[isim] [din bilgisi]
-
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
AT
[isim]
-
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
[kimya]
-
Astatin elementinin simgesi
İNTAK
(Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
[isim] [eskimiş]
[edebiyat]
-
Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
KİKLA
[isim] [hayvan bilimi]
-
Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)
KANAL
(Kelime Kökeni: Fransızca canal)
[isim]
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
[anatomi]
-
İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları
KANAT
[isim]
[askerlik]
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
[spor]
-
Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
KANKA
[isim] [teklifsiz konuşmada]
-
Kardeş kadar yakın olan kimse
KATİL
(Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)
[isim]
[sıfat]
-
Öldürücü, ölüme neden olan
Katil kurşun.
Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil
[isim]
Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam
KALAN
[sıfat]
[isim] [matematik]
[isim] [matematik]
-
Bölme işleminde bölünenden artan sayı
KALAK
[isim] [halk ağzında]