MÜTEHASSİS Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MÜTEHASSİS harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜTEHASSİS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HÜMA11, MESH10, HAMT9, HAMİ9, İMHA9, İHAM9, SAHİ9, ATEH8, AHİT8, TEHİ8, SÜET7, SÜİT7, ÜTME7, ÜSTE7, ÜMİT7, ASES6, ESMA6, ESİM6, ESAS6, MEST6, SİMA6, SAMİ6, SEMA6, SEMT6, ASİT5, AMİT5, İTME5, MİAT5, META5, SİTE5, TEMA5


ASİT (Kelime Kökeni: Fransızca acide)


[isim] [kimya]
  • Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve birleşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli birleşik, hamız

Birleşik Kelimeler: asit alkol, asit borik, asit fenik, asit katalizör, asitölçer, amino asit, asetik asit, borik asit, bromhidrik asit, formik asit, fosforik asit, hidroklorik asit, karbonik asit, klor hidrik asit, klorik asit, laktik asit, margarik asit, nitrik asit, nükleik asit, oksalik asit, oleik asit, palmitik asit, pikrik asit, salisilik asit, silisik asit, sitrik asit, sülfürik asit, tartarik asit, ürik asit, karınca asidi, kuzukulağı asidi, limon asidi, süt asidi


AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)


[isim] [kimya]
  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

İTME


[isim]
  • İtmek işi

    Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: öz itme


MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin yapılması için tanınan süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • miadı dolmak
  • miadı gelmek


META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)


[isim]
  • Mal, ticaret malı
[ticaret]
  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)


[isim]
  • Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
[eskimiş]
  • Şehir
[tarih]
  • İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
[bilişim]
  • Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar

Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi


TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)


[isim]
  • Asıl konu, temel motif, ana konu

    Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

[edebiyat]
  • Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu
[müzik]
  • Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu

ASES (Kelime Kökeni: Arapça ʿases)


[isim] [tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
[eskimiş]
  • Gece bekçisi

Birleşik Kelimeler: asesbaşı


ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)


[isim] [eskimiş]
  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmayı üstüne sıçratmak

Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife


ESİM


[isim] [halk ağzında]
  • Yelin esişi

ESAS (Kelime Kökeni: Arapça esās)


[isim]
  • Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
[sıfat]
  • Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi

    Esas düşünce. Esas görev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esasa bağlamak
  • esasına bakarsan
  • esası olmamak

Birleşik Kelimeler: esas duruş, esas vaziyet


MEST (Kelime Kökeni: Farsça mest)


[sıfat]
  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mest etmek
  • mest olmak

Birleşik Kelimeler: sermest

[isim]
  • Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü

SİMA (Kelime Kökeni: Farsça sīmā)


[isim]
  • Yüz (II)

    Beni bu sima altında tanımazsın. - Hüseyin Cahit Yalçın


SAMİ (Kelime Kökeni: Arapça sāmī)


[isim]
  • Hz. Nuh'un oğlu Sam'dan türediklerine inanılan beyaz ırkın, Arapça, Asurca, İbranice ve Habeşçe konuşan çeşitli kavimlerinin toplandığı kolu
[sıfat]
  • Bu kola özgü olan

SEMA (Kelime Kökeni: Arapça semāʾ)


[isim]
  • Gök

    Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: alaimisema

[isim] [eskimiş]
  • İşitme, duyma

Birleşik Kelimeler: semahane