MÜTECAVİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MÜTECAVİZ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜTECAVİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VECİZ17, CEVZA17, CEVİZ17, CEVAZ17, MEVZİ15, AVİZE14, TEVZİ14, TAVİZ14, ZEVAT14, MEVTA12, MECAZ12, TÜMCE11, TACİZ11, CAİZE11, CEZAİ11, ACEMİ9, MEZAT9, MATİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, TECİM9, CAMİT9, EMTİA6


EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)


[isim] [eskimiş] [ticaret]
  • Mal

ACEMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿacemī)


[sıfat]
  • Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen

    Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim] [tarih]
  • Saraya yeni alınmış cariye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acemi katır kapı önünde yük indirir
  • acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir

Birleşik Kelimeler: acemi ağası, acemi birliği, acemi çaylak, acemi er, acemi ocağı, acemi oğlanı


MEZAT (Kelime Kökeni: Arapça mezād)


[isim]
  • Açık artırma ile satış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezada çıkarmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: mezat malı


MATİZ (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [denizcilik]
  • İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi
[sıfat] [argo]
  • Çok sarhoş
[tiyatro]
  • Orta oyununda ve Karagöz'de sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matiz olmak


TEMİZ (Kelime Kökeni: Arapça temyīz)


[sıfat]
  • Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı (I), pak, münezzeh, hijyen, hijyenik

    Ayak basacak tek adımlık temiz yer yok. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Ahlakça lekesiz, necip, nezih
[zarf]
  • Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde

    Temiz giyinmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temiz bir dayak atmak
  • temiz bir dayak yemek
  • temize çekmek
  • temize çıkmak
  • temize havale etmek
  • temiz iş altı ayda çıkar
  • temiz tutmak

Birleşik Kelimeler: temiz kâğıdı, temiz kalpli, temiz kan, temiz pak, temiz para, temiz raporu, temiz yürekli, bir temiz, eli yüzü temiz, eteği temiz, kalbi temiz, yüreği temiz


TAZİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿẓīm)


[isim] [eskimiş]
  • Saygı gösterme, ululama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tazim etmek


TEİZM (Kelime Kökeni: Fransızca théisme)


[isim] [felsefe]
  • Tanrıcılık

TECİM


[isim] [eskimiş]
  • Ticaret

Birleşik Kelimeler: tecimevi


CAM (Kelime Kökeni: Farsça cām)


[isim]
  • Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim
[sıfat]
  • Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça

    Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam dolabından. - Necati Cumalı

[eskimiş]
  • Kadeh, içki

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cama çıkmak
  • cam gibi
  • camı çerçeveyi indirmek

Birleşik Kelimeler: cam çivisi, cam elyafı, camevi, camgöbeği, camgöz, cam göz, camgüzeli, cam kanatlılar, cam kaya, cam lifi, cam macunu, cam mozaik, cam resim, cam suyu, cam yuvası, cam yünü, beyaz cam, buzlu cam, ısıcam, kristal cam, mikalı cam, plastik cam, kelebek camı, Moskof camı, saat camı, tepe camı


TÜMCE


[isim] [dil bilgisi]
  • Cümle

    Her şey bütün bağlantılarıyla anlaşılmadan o tek tümceyi çevirtmek istemiyordu. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: tümce bilgisi, ara tümce, basit tümce, birleşik tümce, devrik tümce, girişik tümce, iç tümce, kurallı tümce, olumlu tümce, olumsuz tümce, sıralı tümce, temel tümce, yalın tümce, yan tümce


TACİZ (Kelime Kökeni: Arapça taʿcīz)


[isim]
  • Tedirgin etme, rahatsız etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taciz etmek
  • taciz olmak

Birleşik Kelimeler: taciz ateşi, cinsel taciz


CA


[kimya]
  • Kalsiyum elementinin simgesi

CEZA (Kelime Kökeni: Arapça cezāʾ)


[isim]
  • Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım

    O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım

    Cezasını tamamlayana kadar tek kişilik bir koğuşta kalmış. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ceza almak
  • ceza çekmek
  • ceza görmek
  • ceza kesmek
  • cezasını bulmak
  • cezasını çekmek
  • ceza vermek
  • cezaya çarptırmak
  • ceza yazmak
  • ceza yemek

Birleşik Kelimeler: ceza alanı, ceza atışı, cezaevi, ceza hukuku, ceza reisi, ceza sahası, ceza vuruşu, ağır ceza, nakdî ceza, ağır ceza mahkemesi, ağır hapis cezası, ağır para cezası, beden cezası, disiplin cezası, hafif hapis cezası, idam cezası, kınama cezası, kürek cezası, ölüm cezası, para cezası, pranga cezası


MEVTA (Kelime Kökeni: Arapça mevtā)


[isim] [eskimiş]
  • Ölü, ölmüş kimse

    Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor. - Seyrani


MECAZ (Kelime Kökeni: Arapça mecāz)


[isim] [edebiyat]
  • Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz

Birleşik Kelimeler: mecazımürsel