MÜSRİFLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MÜSRİFLİK harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜSRİFLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FÜRS13, SÜLF13, FİLM11, SKİF11, FİİL10, LÜKS7, MÜLK7, İSİM6, MİSK6, İRİS5, İRSİ5, İSLİ5, İLMİ5, İLİM5, KİLS5, KİMİ5, MİRİ5, RİSK5, SİLİ5, SİRK5, İLİK4


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


İRİS (Kelime Kökeni: Fransızca iris)


[isim] [anatomi]
  • Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü

İRSÎ (Kelime Kökeni: Arapça irs̱ī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kalıtımsal

İSLİ


[sıfat]
  • İsi olan, islenmiş, is bulaşmış

    Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet

[zarf]
  • İs verecek bir biçimde (yanmak)

Birleşik Kelimeler: isli küf


İLMÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilmī)


[sıfat]
  • Bilimsel

    Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç


İLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm)


[isim]
  • Bilim

    İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir - Yunus Emre

[mecaz]
  • Ayrıntı, özellik, nitelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilminden anlamak
  • ilmini almak

Birleşik Kelimeler: ilim adamı, ilmiahlak, ilmihâl, manevi ilim, ledün ilmi, müspet ilimler


KİLS (Kelime Kökeni: Arapça kils)


[isim] [eskimiş] [mineraloji]
  • Kireç taşı

KİMİ


[zamir]
  • Birtakımı, bazısı, kimisi

    Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin

[sıfat]
  • Bazı

    Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
  • kimine hay hay, kimine vay vay
  • kiminin parası, kiminin duası

Birleşik Kelimeler: kimi vakit, kimi zaman


MİRÎ (Kelime Kökeni: Farsça mīr + Arapça -ī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hükûmetin, hazinenin malı olan, beylik
[isim] [tarih]
  • Devlet hazinesi

Birleşik Kelimeler: mirî kâtibi, mirî mal


RİSK (Kelime Kökeni: Fransızca risque)


[isim]
  • Zarara uğrama tehlikesi, riziko

    Böyle bir riske neden atılsınlar ki? - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • riske girmek (veya risk almak)

Birleşik Kelimeler: risk faktörü, risk yönetimi, kalite riski


SİLİ


[isim]
  • Kilim, yünden dokunmuş yaygı
[sıfat]
  • Arı, temiz
[mecaz]
  • İffetli

Birleşik Kelimeler: arı sili


SİRK (Kelime Kökeni: Fransızca cirque)


[isim]
  • Eğitilmiş hayvanların ve cambazların gösteri yaptıkları genellikle kapalı yer

    O yalnız hasmıyla değil, bütün sirk halkıyla güreşiyor. - Halide Edip Adıvar


İSİM (Kelime Kökeni: Arapça ism)


[isim]
  • Ad (I)
[mecaz]
  • Kişi, insan

    Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza. - Yusuf Ziya Ortaç

[dil bilgisi]
  • Ad (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isim koymak (veya takmak veya koymak)
  • isim yapmak
  • ismi (bile) olmamak
  • ismi çıkmak
  • ismi geçmek
  • ismi gibi bilmek
  • ismi lazım değil
  • ismini bağışlamak
  • ismini cismini almak
  • ismini cismini bilmemek
  • ismini vermek
  • ismi var cismi yok

Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi


MİSK (Kelime Kökeni: Arapça misk)


[isim]
  • Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misk gibi
  • misk yerini belli eder

Birleşik Kelimeler: misk otu, devaimisk


LÜKS (Kelime Kökeni: Fransızca luxe)


[isim]
  • Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat

    Lüksleri, rahatları, eğlenceleri yerindedir. - Necati Cumalı

[sıfat]
  • Gösterişli, şatafatlı olan

    Bu lüks lokantada öğle yemeği yiyor. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Gereksinim dışı olan

    Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Aşırı, fazla olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... lüksü olmamak

Birleşik Kelimeler: lüks baskı, lüks hayat, lüks koltuk, lüks mevki, lüks tarife

[isim] [fizik]
  • Aydınlatma ölçü birimi

Birleşik Kelimeler: lüks lambası, lüksmetre