MÜNASEBAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MÜNASEBAT harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜNASEBAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BÜTEN9, BÜTAN9, BASMA9, SÜMEN9, SÜNME9, SAMBA9, BANMA8, BASEN8, BASTA8, BATMA8, MABET8, MABAT8, SABAN8, SEBAT8, TÜMEN8, TÜNME8, MANAS7, MASAT7, NEBAT7, SAMAN7, SANEM7, SANMA7, SEMAN7, SATMA7, TASMA7, TABAN7, TEMAS7, TEBAA7, METAN6, MANAT6, SANAT6, SATEN6


METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)


[isim] [kimya]
  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

MANAT (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim]
  • Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

SANAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣanʿat)


[isim]
  • Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık

    Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: sanat adamı, sanat danışmanı, sanat dünyası, sanat enstitüsü, sanat eri, sanat eseri, sanatevi, sanat filmi, sanat okulu, sanatsever, abstre sanat, betili sanat, betisiz sanat, edebî sanat, figüratif sanat, Gotik sanat, güdümlü sanat, soyut sanat, tezyinî sanat, yedinci sanat, güzel yazı sanatı, tahnit sanatı, temaşa sanatı, görsel sanatlar, grafik sanatları, güzel sanatlar, plastik sanatlar, el sanatları, sahne sanatları, süsleme sanatları


SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)


[isim]
  • Atlas (I)
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılmış

MANAS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)

MASAT (Kelime Kökeni: Arapça mişḫaẕ)


[isim]
  • Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç

    Kasap masadı. Aşçı masadı.


NEBAT (Kelime Kökeni: Arapça nebāt)


[isim] [eskimiş] [bitki bilimi]
  • Bitki

    Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar. - Aka Gündüz


SAMAN


[isim]
  • Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saman altından su yürütmek
  • saman gibi

Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu


SANEM (Kelime Kökeni: Arapça ṣanem)


[isim] [eskimiş]
  • Put (I)
[mecaz]
  • Çok güzel kadın

SANMA


[isim]
  • Sanmak işi, zannetme, zanneyleme

SEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cément)


[isim] [anatomi]
  • Diş köklerini kaplayan sert madde
[fizik]
  • Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde

SATMA


[isim]
  • Satmak işi

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


TASMA


[isim]
  • Bazı hayvanların boynuna takılan, bu hayvanları bir yere bağlamaya, çekip götürmeye yarayan kemer biçiminde bağ

    Bir adam yanaştı, tasmasından tuttuğu güzel bir koyunu gösterdi. - Burhan Felek


TABAN


[isim]
  • Ayağın alt yüzü, aya
[coğrafya]
  • Bir ırmağın en derin olan orta yeri
[denizcilik]
  • Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
[matematik]
  • Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide

    Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.

[matematik]
  • Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[halk ağzında]
  • Tarlanın düz ve verimli kesimi
[eskimiş]
  • Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabana kuvvet
  • tabana kuvvet kaçmak
  • taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
  • tabanları kaldırmak
  • tabanları patlamak
  • tabanları yağlamak
  • taban tabana zıt (olmak)
  • taban tepmek (veya patlatmak)
  • taban yapmak

Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı

[zarf] [eskimiş]
  • Huy bakımından

TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)


[isim]
  • Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
[ruh bilimi]
  • Dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • temas etmek
  • temas etmek
  • temas kurmak
  • temasta bulunmak

Birleşik Kelimeler: dirsek teması