MÜKEYYİFAT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MÜKEYYİFAT harflerini içeren 4 harfli 38 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜKEYYİFAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FÜME13, MÜFT13, KÜFE12, TAYF12, AMFİ11, AFET10, FAİK10, İTFA10, İFTA10, KAFE10, KAFİ10, EMAY7, KÜME7, MAYİ7, ÜTME7, ÜMİT7, AYET6, YETİ6, AMİT5, AKİM5, EKİM5, EMİK5, İTME5, KAME5, KAİM5, MİKA5, MİAT5, META5, MAKİ5, TEMA5, ATİK4, AKİT4, ETİK4, ETKİ4, EKTİ4, İKTA4, KATİ4, TİKE4


ATİK


[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat] [eskimiş]
  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik


ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)


[sıfat]
  • Bağıtçı
[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Sözleşme

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi


ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)


[isim]
  • Töre bilimi
[sıfat]
  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi


ETKİ


[isim]
  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki


EKTİ


[sıfat]
  • Her yiyeceği canı çeken
[isim]
  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
[halk ağzında]
  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz
[halk ağzında]
  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü


İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)


[isim] [tarih]
  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)


[sıfat]
  • Kesin

    Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat


TİKE


[isim] [halk ağzında]
  • Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

Birleşik Kelimeler: tike kebabı


AMİT (Kelime Kökeni: Fransızca amide)


[isim] [kimya]
  • Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı

AKİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kısır, verimsiz, döl veremeyen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akim kalmak


EKİM


[isim]
  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: doku ekimi


EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

İTME


[isim]
  • İtmek işi

    Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak

Birleşik Kelimeler: öz itme


KAME (Kelime Kökeni: Fransızca camée)


[isim]
  • Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş

KAİM (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾim)


[sıfat] [eskimiş]
  • Başka bir şeyin yerine geçen
[din bilgisi]
  • Her zaman var olan (Tanrı)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaim olmak