MÜJDECİLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MÜJDECİLİK harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli MÜJDECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

JİLE13, CİDE9, CEDİ9, CEMİ8, DİMİ7, EDİM7, ELCİ7, İMDİ7, KÜME7, LİCE7, MİDİ7, MİDE7, MÜLK7, CELİ7, DİLİ6, DELK6, DELİ6, EDİK6, İDİL6, KEDİ6, ÜLKE6, EKİM5, EMİK5, ELİM5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, KİMİ5, LİME5, EKLİ4, ELİK4, İLKE4, İLİK4, KİLE4


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü


ELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar


İLKE


[isim]
  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

[mantık]
  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)


[isim]
  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü


EKİM


[isim]
  • Ekme işi

    Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: doku ekimi


EMİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emmekten çürüyen yer, emme izi

ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı


İLMÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilmī)


[sıfat]
  • Bilimsel

    Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç


İLME


[isim]
  • İlmek işi

İLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm)


[isim]
  • Bilim

    İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir - Yunus Emre

[mecaz]
  • Ayrıntı, özellik, nitelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilminden anlamak
  • ilmini almak

Birleşik Kelimeler: ilim adamı, ilmiahlak, ilmihâl, manevi ilim, ledün ilmi, müspet ilimler


KİMİ


[zamir]
  • Birtakımı, bazısı, kimisi

    Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin

[sıfat]
  • Bazı

    Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
  • kimine hay hay, kimine vay vay
  • kiminin parası, kiminin duası

Birleşik Kelimeler: kimi vakit, kimi zaman


LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)


[isim] [eskimiş]
  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime


D


[kimya]
  • Döteryum elementinin simgesi

DELK (Kelime Kökeni: Arapça delk)


[isim] [eskimiş]
  • Ovma, ovuşturma
[fizik]
  • Sürtünme