Müh ile Başlayan Kelimeler



MÜH ile başlayan 33 kelime bulunuyor. Başında MÜH olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde müh olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

MÜHRÜSÜLEYMAN28, MÜHİMSEMEZLİK26

12 Harfli Kelimeler

MÜHENDİSHANE26

11 Harfli Kelimeler

MÜHÜRLETMEK21, MÜHENDİSLİK21, MÜHÜRLENMEK21

10 Harfli Kelimeler

MÜHÜRCÜLÜK26, MÜHÜRLETME20, MÜHÜRLENME20, MÜHÜRLEMEK20, MÜHİMSEMEK20, MÜHRELEMEK18

9 Harfli Kelimeler

MÜHİMSEME19, MÜHÜRLEME19, MÜHRESENK17, MÜHRELEME17

8 Harfli Kelimeler

MÜHÜRSÜZ23, MÜHEYYİÇ22, MÜHÜRDAR19, MÜHENDİS18, MÜHİMMAT17

7 Harfli Kelimeler

MÜHÜRCÜ21, MÜHÜRLÜ18, MÜHEYYA18, MÜHTEDİ16, MÜHLİYE16, MÜHRELİ14

6 Harfli Kelimeler

MÜHMEL14, MÜHLİK13, MÜHLET13

5 Harfli Kelimeler

MÜHÜR14, MÜHİM13, MÜHRE12


MÜHRE (Kelime Kökeni: Farsça muhre)


[isim] [eskimiş]
  • Her tür yuvarlak şey, küçük top

MÜHLİK (Kelime Kökeni: Arapça muhlik)


[sıfat] [eskimiş]
  • Öldürücü, tehlikeli

MÜHLET (Kelime Kökeni: Arapça muhlet)


[isim]
  • Vade

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mühlet istemek
  • mühlet vermek


MÜHİM (Kelime Kökeni: Arapça muhimm)


[sıfat]
  • Önemli

    Sivas'tan yükseltilen bu sedanın düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve mühim olduğu takdir buyrulur. - Atatürk


MÜHRELİ


[sıfat]
  • Mühre ile cilalanmış

MÜHMEL (Kelime Kökeni: Arapça muhmel)


[sıfat] [eskimiş]
  • Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış

MÜHÜR (Kelime Kökeni: Farsça muhr)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mühür basmak
  • mühür kazımak
  • mühür kimde ise Süleyman odur

Birleşik Kelimeler: mühür beyti, mühür gözlü, mühür mumu, mühür pensi, mührüsüleyman, tatbik mührü


MÜHTEDİ (Kelime Kökeni: Arapça muhtedī)


[sıfat] [eskimiş] [din bilgisi]
  • Dönme

MÜHLİYE


[isim] [bitki bilimi]
  • Adana bölgesinde yetiştirilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, Yahudi ebegümeci (Corchorus olitorius)

MÜHRESENK (Kelime Kökeni: Farsça muhre + seng)


[isim] [eskimiş] [mineraloji]
  • Balgam taşı

MÜHRELEME


[isim]
  • Mührelemek işi

MÜHİMMAT (Kelime Kökeni: Arapça muhimmāt)


[isim]
  • Savaş gereçleri

    Otomobillerdeki topçu mühimmatını kurtarıp mahalline ulaştırmak elzemdi. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: mühimmat deposu


MÜHRELEMEK


[-i] [eskimiş]
  • Kâğıdı mühre ile cilalamak, parlatmak, düzeltmek

MÜHENDİS (Kelime Kökeni: Arapça muhendis)


[isim]
  • İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse

    Mühendislerin ayakları doğayı yokluyordu, onunla daha çetin bir savaşa hazırlanıyorlardı. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: mühendishane, başmühendis, kaldırım mühendisi


MÜHÜRLÜ


[sıfat]
  • Mühür basılmış