MÜFETTİŞLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



MÜFETTİŞLİK harflerini içeren 5 harfli 57 kelime bulunuyor. 5 harfli MÜFETTİŞLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "müfettişlik ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde Müfettişlik olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FİŞEK14, FİŞLİ14, FETİŞ14, KEŞİF14, MÜFİT14, ŞEFİK14, FEKÜL13, TÜFEK13, ÜLFET13, ELİFİ11, FİTİL11, FİLET11, KEFİL11, TELİF11, ÜŞMEK11, İŞLEM9, ŞİLEM9, ŞETİM9, EŞLİK8, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, KLİŞE8, MÜLKİ8, ŞİLTE8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, TÜMEL8, TÜTME8, ÜTMEK8, KÜTLE7, KÜLTE7, EMLİK6, İTMEK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, LİMİT6, MİTİL6, METİL6, MELİK6, ETLİK5, EKİLİ5, İTLİK5, İLETİ5, KİTLE5, KİLİT5, LİKİT5, TETİK5, TİLKİ5, TİKEL5, TEKLİ5, TEKİT5, TEKİL5


ETLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


İTLİK


[isim]
  • İtçe davranış

    Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı. - Yahya Kemal Beyatlı


İLETİ


[isim]
  • Yazı veya sözle verilen, gönderilen bilgi, mesaj

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

[tıp]
  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle


KİLİT (Kelime Kökeni: Farsça kelīd, kilīd)


[isim]
  • Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti

    Sonunda kapının kilidi gözyaşlarıma dayanamadı. - Yusuf Ziya Ortaç

[denizcilik]
  • Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
[halk ağzında]
  • Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilidi küreği olmamak
  • kilit altına almak
  • kilit gibi olmak
  • kilit kürek altına almak
  • kilit kürek olmak
  • kilit vurmak

Birleşik Kelimeler: kilit dili, kilit mevki, kilit nokta, kilit sarma, kilit taşı, kilit yeri, asma kilit, bindirme kilit, gömme kilit, ispanyolet kilit, komple kilit, şifreli kilit, topuzlu kilit, bagaj kilidi, baston kilidi, donanım kilidi, emniyet kilidi


LİKİT (Kelime Kökeni: Fransızca liquide)


[sıfat] [fizik]
  • Sıvı

    Likit gaz.

[isim] [ekonomi]
  • Nakit

Birleşik Kelimeler: likit fon


TETİK


[isim]
  • Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça

    Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğe basmak (veya dokunmak)
  • tetiği çekmek

[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğini bozmamak
  • tetik bulunmak
  • tetik davranmak
  • tetik durmak
  • tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
  • tetik üstünde beklemek

Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte


TİLKİ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli (Vulpes)
[sıfat] [mecaz]
  • Çok kurnaz

    Ne tilkidir o, bilmezsiniz.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tilki gibi
  • tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
  • tilki tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider

Birleşik Kelimeler: tilkikuyruğu, tilki uykusu, tilki üzümü, beyaztilki, deniztilkisi


TİKEL


[sıfat]
  • Kısmi
[felsefe]
  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme


TEKLİ


[isim]
  • Tek yataklı otel odası
[müzik]
  • Bir sanatçının tek eserinin veya o eserin değişik yorumlarının kaydedildiği kaset, plak vb

TEKİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾkīd)


[isim] [eskimiş]
  • Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma

    Bu sözü, bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekit etmek


TEKİL


[isim] [dil bilgisi]
  • Teklik

EMLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü


İTMEK


[-i]
  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

[fizik]
  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.