MUZDARİP Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



MUZDARİP harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli MUZDARİP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PRİZ11, DARP10, PUMA10, AMİP9, PRİM9, RUPİ9, RAMP9, UZAM9, ARUZ8, ARZU8, AZİM8, DUMA8, İRAP8, İMZA8, İZAM8, MİZA8, MUDİ8, MAZİ8, DRAM7, DARU7, DAİM7, İDAM7, ZİRA7, DAİR6, RUAM6, RUMİ6, UMAR6, AMİR5, İMAR5, MİRA5, RAMİ5


AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)


[isim]
  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]
  • Buyuran, buyurucu
[ticaret]
  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri


İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)


[isim]
  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek


MİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca mira)


[isim]
  • Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata

RAMİ (Kelime Kökeni: İngilizce ramee)


[isim] [bitki bilimi]
  • Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen değerli bir bitki (Boehmeria nivea)

DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)


[sıfat]
  • Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne

    Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz


RUAM (Kelime Kökeni: Arapça ruʿām)


[isim] [eskimiş] [hayvan bilimi]
  • Sakağı

RUMİ (Kelime Kökeni: Arapça rūmī)


[isim]
  • Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme
[sıfat] [tarih]
  • Anadolu ile ilgili, Anadolu'ya bağlı, Anadolu'da yaşayan
[eskimiş]
  • Bizans İmparatorluğu'na ve bu imparatorluğun egemenliği altındaki kimselere ilişkin

Birleşik Kelimeler: Rumi takvim


UMAR


[isim]
  • Çare

DRAM (Kelime Kökeni: Fransızca drame)


[isim] [tiyatro]
  • Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama
[mecaz]
  • Acıklı olay

    İhtiyarın ve umumiyetle insanın dramı nedir, bilir misiniz? - Burhan Felek


DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)


[isim] [eskimiş]
  • İlaç

DAİM (Kelime Kökeni: Arapça dāʾim)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sürekli, sonsuz
[zarf]
  • Daima

    Beni daim şen gören safdiller öyle sansın / Ne bilsinler ki onlar bence birdir elem, haz - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • daim etmek (veya eylemek)
  • daim olmak

Birleşik Kelimeler: devridaim, her daim


İDAM (Kelime Kökeni: Arapça iʿdām)


[isim] [hukuk]
  • İnsan öldürme vb. bir suça karşılık verilen ve suçlunun ölümüyle sonuçlanan ceza, idam cezası, ölüm cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idam etmek

Birleşik Kelimeler: idam cezası, idam sehpası


ZİRA (Kelime Kökeni: Farsça zīrā)


[bağlaç]
  • Çünkü

    Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor. - Nazım Hikmet


ARUZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarūż)


[isim] [edebiyat]
  • Aruz vezni

Birleşik Kelimeler: aruz ölçüsü, aruz vezni


ARZU (Kelime Kökeni: Farsça ārzū)


[isim]
  • İstek, dilek

    Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur. - Ahmet Muhip Dranas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arzu duymak
  • arzu etmek
  • arzusu kalmak